Klasik Hollywood müzikalleri denince akla Gene Kelly ve Fred Astaire’in uçarcasına dans ettiği filmler gelir. Bu filmlerde sanki duygular o kadar kuvvetlidir ki sadece söze dökmek yetmez, bir şarkı haline getirilmelidir. Müzikallerdeki karakterler aşkı geleneksel filmlerdekiler den daha farklı algılıyor gibi görünürler. Bu hislerini bir sanata dönüştürür, dans eder ,şarkı söylerler. Ginger Rogers’ın zamanından bu yana bazı müzikaller yapıldı ama pek azı eski müzikallerin tadını yakaladı. Modern müzikal filmler genelde Broadway gösterileri temelli olmakta ve şarkılara odaklanmakta. Damien Chazelle’in La La Land’inin (Aşıklar Şehri) en dikkati çeken özelliği ise koreografiye de enerji harcamış olması. Bu, aşk , hayaller ve her ikisinin de birbirini nasıl etkilediği hakkında güzel bir film.
Prömiyeri Venedik Film Festivali’nde yapılan film gerek yönetmen Chazelle’in başarısı gerekse başrol oyuncularının performansları bakımından oldukça olumlu eleştiriler aldı. Filmin müzikleri de oldukça beğenildi. Hatta bazı eleştirmenler La La Land’in 2016 yılının en favori filmi olduğunu bile ifade etti. Hiç kuşkusuz yönetmen Chazelle nadir bir parçaya imza attı.
Aşıklar Şehri (La La Land)Filminin Konusu:
Los Angeles hayalci tiplerle dolu bir şehirdir ve bazen sadece doğru kişiyi bulduğunuzda rüyalarınız gerçek olur.Mia (Emma Stone), bir kafede çalışan ve oyuncu olmaya çalışan, sürekli seçmelerde şansını deneyen bir genç kızdır. Bir trafik sıkışıklığı anında caz piyanisti Sebastian (Ryan Gosling) ile tanışır. O gün üzerine dökülen kahve yüzünden lekeli elbise ile seçmelere giden Mia başarısız olmuştur, morali bozuktur. Onu neşelendirmek isteyen ev arkadaşları bir partiye davet ederler. Bu arada Sebastian piyanist olarak çalıştığı restorandan kovulmak üzeredir çünkü restoran sahibinin (J.K Simmons) istediği türü çalmayı kabul etmektedir. Mia partiden dönüş yolunda tam da o restorana girdiğinde Sebastian’ın kovulmasına şahit olur. Sebastian’ı teselli için atılır ama canı sıkkın olan genç yanından geçip gider.
Aradan aylar geçer. Mia başka bir partiye gider. Orada Sebastian piyanisttir ve bu defa sohbet ederler. Bir gün Sebastian Mia’yı bir caz bara davet eder, kendi caz barını açma hayallerini anlatır ve Mia’nın da oyuncu olma rüyasını teşvik eder. Tam film izlemeye gidecekleri bir başka gece, Mia’nın son birkaç aydır görüştüğü Greg ortaya çıkar. Mia bunun üzerine Sebastian ile randevusunu bir kenara bırakır ve Greg ile çıkar. Ama yemeğin ortasında kaçarcasına çıkar ve sinemanın önünde Sebastian’ı bulmaya çalışır. Buluşurlar ve bir süre sonra beraber yaşamaya başlarlar. Bir gece Sebastian lise arkadaşı Keith (John Legend) ile buluşur. Keith O’nu kendi grubunda çalmaya ikna eder ama çaldıkları müzik Sebastian’ın sevdiği tür değildir. Mia’ya sadece para için bu işi yaptığını söyler. Ama bu arada Mia’yı başarısız bir aktris olmakla da itham eder. Kısa süre sonra ayrılırlar. Mia Nevada’daki ailesinin yanına döner. Bu arada Mia bir film seçmesine davet edilmiştir ama haberi öğrenen Sebastian’dır. Derhal Mia’nın yanına giden Sebastian O’nu da alarak geri döner. Bundan sonra hayatları tamamen değişecektir.
Aşıklar Şehri (La La Land)Filminin Karakterleri / Oyuncuları:
Sebastian Wilder (Ryan Gosling) :
Kokteyl partilerde, barlarda piyano çalarak geçimini sağlayan bir müzisyendir. Caz müziğine gönül vermiştir. En büyük rüyası kendine ait bir caz kulübü açabilmektir.
Mia Dolan (Emma Stone) :
Ünlü bir oyuncu olmak için çabalayan ve bu esnada kafeler de çalışarak para kazanan bir genç kadındır. Sık sık hayal kırıklıkları yaşamaktadır.
Keith (John Legend) :
Sebastian’ın liseden arkadaşı. The Messengers isimli bir grubu vardır. Sebastian’ı gruba alır ama çaldıkları parçalar caza pek yakın olmadı için Sebastian mutlu değildir.Ünlü şarkıcı John Legend’in ilk oyunculuk denemesi.
Laura Wilder (Rosemarie DeWitt) :
Sebastian’ın kız kardeşidir. Sebastian yeterince para kazanamadığı için faturaları ödeme konusunda sık sık kız kardeşi ile tartışma yaşamaktadırlar.
Bill ( J.K. Simmons) :
Sabestian’ın çalıştığı restoranın sahibidir. Artık caz parçaları çalmasını istememektedir. Sebastian buna karşı çıkar ve Bill, Noel olmasına rağmen Sebastian’ı kovar.
Gosling ve Stone “film yıldızı” tabirini hak ediyor. Her ikisi de hem oyunculuk kabiliyetleri hem de şarkı söyleyip dans edebilme yetileri ile karizmatik ve zarafet dolu bir gösteri yapıyorlar.
Filmde pek çok güzel parça var. Özellikle Emma Stone ile Ryan Gosling’in düet yaptığı, sadece piyano eşliğindeki iki buçuk dakikalık City of Stars ayaklarınızı yerden kesecek..