Tsugumi Ohba’nın yaratıcı kaleminin, Takeshi Obata’nın muhteşem çizimleriyle birleşmesi neticesinde ortaya çıkan Death Note ilk kez 2003 yılında, haftalık Shonen Jump adlı manga dergisinde yayınlanmaya başlar. 2003’ten 2006 yılına dek süren manga (Japon çizgi roman ekolü), serinin yüksek popülaritesi sayesinde anime haline gelir ve yayınlanan 108 sayının ardından Nippon Television Network’te televizyon ekranlarına sıçrar.
Yalnızca Japonya’da 20 milyondan fazla kopya satan manganın, televizyon ekranlarındaki başarısı da aynı oranda büyük olur. Serinin okyanus aşırı yayın hakları, ABD’li şirket IGN tarafından satın alınır ve Direct2Drive (eserin satın alınıp sabit diske kaydedilmesine olanak veren yöntem) ile yayınlamaya başlar.
Son derece zeki iki karakterin akıl oyunlarının dansını yansıtan Death Note bölümlerinde gerilim ve merak, final bölümüne kadar dorukta kalmayı başarıyor. İzleyiciyi ekrana kitleyen, bir an olsun başka bir tarafa bakıldığında önemli bir detayı kaçırma ihtimali bulunan, Light Yagami ve L karakterlerinin birbirlerini alt etmek için verdiği dahilik kokan çatışmaları, diğer animelerin yanında kısa sayılabilecek bir sürede tamamlandığında tadı damakta kalıyor.
Manganın sona ermesinin ardından animeyle birlikte, Death Note bir de sinema filmine kavuşuyor. Başrollerinde Tatsuya Fujiwara (Light Yagami) ve Ken’ichi Matsuyama’nın (L) yer aldığı film görece olumlu eleştiriler alıp serinin hayranları tarafından beğenilse de anime kadar büyük bir sükse yapamıyor.
2017 yılında Netflix, Death Note efsanesine el atmaya karar veriyor ve yalnızca karakter adlarına (ki onların da çoğu değişiyor) sadık kalınan film, platforma ekleniyor. Death Note’un temelini oluşturan akılcılık ve zekadan son derece uzak bir kalemden çıkan film, gerek oyuncu tercihleri, gerek senaryosu ile hem eleştirmenler hem de serinin sadık hayranları tarafından yerden yere vuruluyor. Film o kadar olumsuz eleştiriler alıyor ki, Ryuk olarak seyirciyle buluşan yetenekli oyuncu Willem Dafoe bile filmi kurtaramıyor.
Hala “Anime izlemek istiyorum ama hangisinden başlasam bilemiyorum” sorusuna verilen ilk yanıtlardan biri olan Death Note, çıktığı tarihten 11 yıl sonra dahi adından söz ettirmeyi başarıyor ve kendisinden sonra gelen manga ve animelerde etkisini hissettiriyor.
Death Note Konusu
Ölüm tanrılarından (shinigami) biri olan Ryuk’un canı, rutin yaşantısı sebebiyle fena halde sıkılmıştır. Dünya üzerindeki varlığının yegane sebebi vakti dolan ölümlülerin adını “Ölüm Defteri”ne yazmaktan ibarettir. Diğer shinigamilerle kumar oynamaktan da gına gelince Ryuk neler olacağını görmek için defterini yer yüzüne bırakır.
Defteri yakışıklı, soğukkanlı ve son derece zeki lise öğrencisi Light Yagami bulur. Defteri açıp bunun shinigamilerden birine ait bir “Ölüm Defteri” olduğunu öğrendiğinde şüpheci Light buna inanmaz ve hatta defteri bulduğu yerde bırakmayı düşünür. Ama yine de içinden gelen sese karşı koyamayan Light, defteri de beraberinde götürür.
Defterin gücünü test etmek amacıyla televizyonda gördüğü bir katilin adını deftere yazan Light, katilin kısa süre içerisinde hayatını kaybettiğini öğrenince elinde tuttuğu kudretin farkına varır. Defterin asıl sahibi Ryuk, bu gencin defteri kullanış biçimini oldukça eğlenceli bulur ve olacakları görmek için onun peşine takılır.
Light, tüm suçlular ve kötülerden arınmış, kendisinin de adalet tanrısı olduğu bir ütopya yaratmak için deftere düzenli olarak suçluların adlarını yazmaya başlar.
Sabıkalıların şüpheli ölümleri neticesinde dünyanın önde gelen ülkeleri bu durumu araştırması ve katili bulması için dünyanın en iyi dedektifi “L”i göreve çağırırlar. Cinayetlerini “Kira” takma adıyla sürdüren Light Yagami, peşine takılan bu akıl küpü, şeker ve tatlı düşkünü dedektiften kurtulmak istese de defterin kuralları gereği, gerçek adını deftere yazmadan onu öldüremez.
Light, bir yandan ütopyasına ulaşmak için eylemlerini aralıksız sürdürürken diğer yandan soluğunu ensesinde hissettiği “L” ile zekalarının çarpıştığı, sayısız akıl oyunuyla dolu bir köşe kapmacanın içerisine girer.
Death Note Karakterleri
Light Yagami (Mamoru Miyano)
Günlük hayatın tekdüzeliğinden son derece sıkılmış; yaşamı ev, okul ve sınavlar arasında mekik dokumakla geçen Light, tesadüf eseri “Ölüm Defteri”ni bulur ve defterin gücünü keşfettikten sonra suçlulardan arınmış yepyeni bir dünyanın tanrısı olmayı hayal etmeye başlar. Ancak hayaliyle arasında dünyanın en iyi dedektifi “L” vardır.
L (Kappei Yamaguchi)
Watari adlı hayırseverin özel çocuklar için kurduğu yetimhanede yetişen L’in gerçek adı bilinmiyor. Dünyadaki tüm suçlular birden bire sebepsiz yere ölmeye başlayınca L bu cinayetlerin ardındaki sır perdesini aralaması için görevlendirilir. L yaptığı araştırmanın neticesinde suçluların ölümlerinin belli bir düzende olduğunu keşfeder ve araştırmasını şüpheli ölümlerin ilk başladığı yer olan Japonya’da sürdürmeye karar verir.
Ryuk (Shidô Nakamura)
Bir shinigami (ölüm tanrısı) olan Ryuk, öte alemdeki yaşamı git gide sıkıcı bir hal almaya başlayınca kendine bir oyun aramaya başlar. Yaşamını yitiren bir diğer shinigaminin de defterine sahip olan Ryuk, kendi defterini sonuçlarını merak ettiğinden dünyaya bırakır. Defterin yeni sahibi Light Yagami’nin kısa sürede yüzlerce ismi deftere yazmasından etkilenen bu elma düşkünü melek, olayları yerinden izlemek üzere dünyaya iner.
Misa Amane (Aya Hirano)
Japonya’da son derece popüler bir model ve pop şarkıcısı olan Misa, Kira’yı yeni dünyanın kurucusu olarak görmekte ve ona sonsuz bir hayranlık beslemektedir. Bu kısa boylu, gotik giyimli kız tüm kaynaklarını ve bağlantılarını Kira’nın gerçek kimliğini öğrenmek için harcamaktadır. Ancak Misa’nın da kimsenin bilmediği büyük bir sırrı vardır.
Soichiro Yagami (Naoya Uchida)
Ulusal Polis Teşkilatı’nda görevli Soichiro Yagami, L tarafından Kira’yı yakalamak için kurulan gizli ekibin bir parçasıdır. Soichiro bir yandan aile babalığı görevini layığıyla yerine getirmeye gayret ederken bir yandan da bu gizli ekipte katillerin katili Kira’yı bulmak için gecesini gündüzüne katmaktadır. Soichiro Yagami’nin yaşamı, L’in ona şüphelerinden bahsetmesiyle allak bullak olur.
Watari (Kiyoshi Kobayashi)
L’in yardımcısı olan Watari, Kira’yı yakalamak için oluşturan gizli ekibe kadar dünyada L’in yüzünü gören tek kişidir. Ekibin kurulmasının ardından yalnızca L’e değil ekibin diğer üyelerine de lojistik destek sağlayan Watari, İngiltere’deki Wammy Evi adındaki özel yeteneklere sahip öksüzlerin barındığı yetimhanenin kurucusudur. Watari L’in sağ kolu gibi görünse de aslında bu durum yalnızca buz dağının görünen kısmıdır.
Death Note Detay
Orijinal Adı: デスノート, Desu Nōto
Yapım Yılı: 2006 – 2007
Tür: Animasyon, Suç, Gizem, Drama
Ülke: Japonya
Yazar & Çizer: Tsugumi Ohba, Takeshi Obata
Yönetmen: Tetsurō Araki
Kanal: Nippon Television Network (Japonya), IGN Direct2Drive (Kuzey Amerika)
Süre: 24 Dk (Bölüm Başı)
Seslendirme Ekibi: Mamoru Miyano, Kappei Yamaguchi, Shidô Nakamura, Aya Hirano, Naoya Uchida, Kiyoshi Kobayashi