Geçmişte günümüzün aksine kadın yönetmenler daha geri plana atılmaktaydı. Bu sebeple en çok kadın yönetmenler zorlanmışlardır. Kimisinin kariyeri yarıda kesildi. Kimisi zorla bıraktırıldı. Birçoğu ise ne zorluklarla bu sanat dalında dayandı. Ama yılmadan hedeflerine ulaştılar her ne güçlükle karşılaşırlarsa karşılaşsınlar hiç bıkmadan usanmadan yürüdüler. Engel nedir hiç bilmediler. İşte bu yüzden yönetmenlik dalında kadınlar daha değerlidir. Tüm zorluklara rağmen yönetmenlikten vazgeçmemişlerdir. Birçoğu onca oyuncuların arasında yok olmayı değil parlayıp yönetmen olmayı seçti. Kimisi şanslıydı direk yönetmenlik eğitimlerini alırken çoğu maalesef o zorluklar içinde kendi çabalarıyla yönetmenliğe atıldılar. Kalplerinin sesini dinlediler. Bambaşka alanlardan, bölümlerden yönetmenliğe atıldılar. Doğuştan gelen bir yetenek vardı ve bu onları çağırıyordu o alana doğru. Kalplerinde yönetmenliğe karşı ayrı bir çocukluktan gelen sevgi vardı. Bu içlerindeki parlayan ışığın peşine düştüler. Verdikleri kararın ve hedefin ardında durdular. İşte bu kararlılıkla ettikleri hareketle hedeflerine ulaşabildiler. Bu yüzden onlar daha bir kıymetli ve bağlılar görevlerine.
En İyi Kadın Yönetmenler
30. Alice Guy – Blaché (1873 – 1968)
İlk kadın yönetmen unvanına sahip olduğu kabul edilmiş olan Alice Guy 1896-1920 yılları arasında ki zamanlarda çok sayıda film yönetmiş ve üretmiştir. Savaşçı bir bünyesi ve üçlü iradesi sayesinde İspanyol gribine yakalanmasına rağmen hayatta kalmayı da başarmıştır. Fransız hükümeti Alice Guy’a Şeref Madalyasını layık görmüştür.
29. Dorothy Arzner (1897-1969)
Birinci Dünya Savaşı sırasında kadınlar pek fazla birliklerde yer almazken Arzner ambulans şoförlüğü yapar. Daha öncesinde tıpla alakadar olmasına rağmen kendisini sinemanın büyülü havasına kaptırmadan edemez. Çektiği 14 sesli, 3 sessiz filmleriyle beraber Amerika Yönetmenler Birliği’ne giren ilk kadın olur.
28. Leni Riefenstahl (1902-2003)
Leni Riefenstahl sinema dünyasının en çok tartışılan kadınlarından biri olmuştur. Kariyerine aktris olarak başlar en büyük dönüm noktası olan film ise 1932 yılında Das Blause Licht filmidir. 2. Dünya Savaşı sonrası çokça suçlamalarla karşılaşmıştır. Savaş sonrasında ne kadar çabalasa da yönetmenliğe geri dönememiştir. Sadece 2 filme imzasını atarak yönetmenliği terk etmek zorunda kalmıştır.
27. Ida Lupino (1918-1995)
1918 yılında İngiltere’de dünyaya gelmiştir. ABD’de oyunculuk camiasına adımını atar. Ünlü aktörlerle aynı filmlerde birlikte çalıştılar. Daha sonra kamera arkasına ilgisi artmaya başladı. Ardından Elmer Clifton’ın kalp krizi geçirmesi sebebiyle kendini yönetmen koltuğuna oturmuş buluverdi.
26. Agnés Varda (1928-)
Fransız bir yönetmendir Agnés Varda. Sanat tarihi öğreniminin ardından fotoğrafçılığa ve sinemaya yönelmeye başlar. Özellikle yerel halka düşkün olan Varda, perdeye yerel halkı daha çok yansıtmıştır. Gerçek üstü (kurgusallık) anlatımdan da geri kalmaz.
25. Vera Chytilová (1929-2014)
Usta olan yönetmenlerden eğitim alarak kendini geliştirmeye başlar. 1962’ de mezun olmasıyla film camiasına adım atarak çalışmalara başlar. Kariyeri çoğu zaman kesintiler içinde olsa da yönetmenliği bir görev bilmiştir.
24. Liliana Cavani (1933- )
Kuzey İtalya’da 1970’ler de dünyaya gelmiştir. Sinemaya olan içindeki sevgiyi annesi oluşturur. Her Pazar annesiyle birlikte filmlere giden Liliana içindeki yönetmene zemin hazırlar. 2002 yılında çektiği Ripley’s Game ile kolay adım atılmayan Amerikan sinemasına adımını atmıştır. En son 2012 senesinde çektiği Clarisse ile Venedik’ten kısa belgesel ödülüyle döndü.
23. Bilge Olgaç (1940-1994)
Bilge Olaç’ın başarısının sırrı uzun süren kariyer hayatına önemli eserler yerleştirmesidir. 1940 yılında Kırklareli’nde doğmuştur. Sinema dünyasına girişi Memduh Ün’ün asistanlığıyla başlamıştır. 1965 senesinde ise ‘’Üçünüzü de Mıhlarım’’ dahil toplam üç filminde yönetmenliği soyunur. Pasaport dahi verilmeyen yönetmen hayatını zorlukla sürdürmeye devam eder. Birçok başarı ödülü vardır.
22. Barbara Kopple (1946-)
New York’ta doğmuş olan Barbara, psikoloji eğitiminin sonrasında sinemaya yönelir. Belgesel filmlerine daha çok ilgi duyar. Ve en iyi belgesel film alanında Oscar ödülünü hakkıyla kazanır. İkinci Oscar’ı ise American Dream filmini çektikten sonra alır.
21. Larisa Shepitko (1938-1979)
1938 yılında Ukrayna’da dünyaya gözlerini açmıştır Larisa Shepitko. Sinema bölümü mezunudur Larisa. 1977 yılında Altın Ayı kazandığı filmle beraber Shepitko; başlangıç noktası, Stalin’in ölümünün ardından tarihlenen Sovyet Yeni Dalgası’nın önderlerinden biri haline gelmiştir. Bir trafik kazası sonucu hayatını kaybetmiştir.
20. Margarethe von Trotta (1942-)
Alman bir yönetmendir kendisi. Eğitimine önem verir ve sanat, dil eğitimini alır. Önemli filmlerde rol alır. Daha sonra film yönetimine giriş yapar. Filmlerinde baş rollerini güçlü kadınlar oluşturur. Ve siyasi bir arka plana yönettiği filmlerde çok yer verir.
19. Mira Nair (1957-)
Hindistan’da doğmuştur. Oxford Üniversitesi’nde öğrenim görmüş iyi eğitim almıştır Mira Nair. Oyuncu olarak başlamasının ardından kariyerine tabi ki de yönetmen olarak devam eder. Akademi ödüllerine En İyi Yabancı Dilde Film dalında aday gösterirler. 2013’te onur konuğu olduğu Haifa Uluslar arası Film Festivali’ne gitmeyi reddeder.
18. Agnieszka Holland (1948-)
Yahudi bir babası vardır ve annesi Katolik’tir. Polonya’da gözlerini açmıştır dünyaya. Sinema alanına girişi ünlü Polonya yönetmenleriyle birlikte olmuştur. Asistanlık yaparak adım atar. Filmlerinin arka planında kadınlara daha çok öncelik vermektedir.
17. Jane Campion (1954-)
Modern sinemanın en önemli yönetmenidir kendisi. 1993 yılında çekmiş olduğu ‘’The Piano’’ filmi ile adını ilkler arasına çoktan yazdırmış bulunur. Filmlerinde kadınları ele alır, kadınların etkisizleştirilmeye çalışmasına daha çok değinir. İzleyicilerin zihnini çalıştıracak eserleri vardır.
16. Kathryn Bigelow (1951-)
Ressam, Fotoğrafçı olarak kariyerine adım attığı dönemde 1979’ta mezun olduğu Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde öğrenim gördüğü sinema dersleriyle kendine bir yön tayin eden Kathryn Bigelow şuan günümüzde en çok tanınan yönetmenlerden biridir. Fotoğrafçılık yapmış olmasının avantajını kullanan Kathryn renk kullanımı ve kompozisyon yeteneğine sahiptir. En karmaşık olan mizansenleri dahi profesyonellikle kurar. Yüksek bütçeli filmlerde aranan yönetmen olma özelliğini hala sürdürmektedir.
15. Samira Makhmalbaf (1980-)
18 yaşındayken kariyerinde önemli bir noktaya oturmuş bir isimdir. Aynı zamanda Ünlü İranlı yönetmen olan Mohsen Makhmalbaf’ın öz kızıdır Samira. 17 yaşında erkenden başlamıştır yönetmenliğe ilk filmini yönetmiştir ‘’Sib (Elma)’’ filmini kendisi bizzat yönetmiştir. İranlı kadınlara öğretici ve yol gösterici olmayı kendisine hedef bilmiştir.
14. Claire Denis (1946-)
Paris’te doğmuştur Claire. Babasının görevi sonucunda Fransız Afrikası’nda büyüdü Clarire Dennis. 1998 yılında yapmış olduğu Beau Travail filmiyle büyük bir üne kavuştu. Diyalogdan çok görselliğe ve işitselliğe değer verir.
13. Sofia Coppola (1971-)
Oyunculuk üzerine sinemaya giriş yapan Sofia Coppola son derece hayırlı bir giriş yapmıştır. Çeşitli başyapıtlara imza atmıştır. ‘’En İyi Senaryo’’ Oscar’ını kapmıştır. Sonraki filmlerinde eski kaliteyi yakalayamamıştır ve çok eleştirilmiştir. Ama o kendine has bir anlayış çerçevesi içerisinden asla çıkmamıştır.
12. Yeşim Ustaoğlu (1960-)
1960 yılında Kars şehrinde dünyaya gelmiştir. Robert Koleji’nde ve Karadeniz Teknik Üniversitesi Mimarlık alanında bölümü bitirmesinin ardından 1994 yılında ‘’İz’’ adlı ilk filmini çeker. Ve çizgisini hiç bozmadan yönetmenlik alanında devam eder. Yerel olayları evrensel bir dille yansıtır. En iyi kadın yönetmenler arasına girer.
11. Susanne Bier (1960-)
İlk yönetmenlik zamanlarında sadece el kamerası kullanan ve karakterleri son derece gerçekçi göstermeye dikkat eden Bier, sonraki senelerinde hikayelerin ön plana alındığı klasik anlatı sinemasına geçer.
10. Julie Taymor (1952-)
1952 yılında doğmuştur. Tam bir dünya vatandaşı sıfatına yakışır bir insandır. Bir dönem kuklacılık yapmıştır. Tiyatro oyunları ve operalarda da görev alma durumları olmuştur. Yönetmenlikte en büyük başarısını 2002’de çektiği ‘’Frida’’ filmine borçludur. Çalışmalarıyla benzersiz eserler ve eşsiz bir dünya yaratmayı başarmış bir yönetmendir.
9. Miranda July (1974)
Sinemaya oldukça geç giriş yapmıştır. 2005 yılında ilk filmini Me and You Everyone We Know’u çekmiştir. Altın Ayı Ödülü’ne aday dahi gösterilmiştir.
8. Lucrecia Martel (1966-)
Film okulunda eğitimi başlamıştır. Okulunun talihsiz bir şekilde kapanmasıyla kendi çabalarıyla yolunu belirlemiştir. Belgeseller ve kısa filmler çekerek ödül elde etmiştir. Filmlerinde teknik açıdan çok ustalık göstermektedir.
7. Nadine Labaki (1974-)
Yazıp yönettiği filmlerinde oyunculuğu da üstlenmiş bir şahsiyettir. 2010 yılında yönetmiş olduğu ‘’Where Do We Go Now?’’ ile bölge sorunlarına yol göstermiştir. Günümüzde hala filmlerinde oyunculuk yapmaktadır.
6. Lynne Ramsay (1969-)
Fotoğrafçılıktan sinemaya adım atmıştır. Lionel Shiver’ın aynı isimli romanından esinlenilmiş olan filmin yapımı çok sancılı bir sürece yol açmıştır. 5 yıl içerisinde ancak tamamlanmıştır film. Filmleri geç tamamlamasına rağmen kaliteli filmler çıkartmaktadır ortaya.
5. Işıl Özgentürk (1948- )
İstanbul Üniversitesi mezunudur. Çalışmalarındaki başarısından ötürü 1992 senesinde Uluslararası İstanbul Film Festivali, Jüri Özel Ödülü verilmiştir.
4. Filiz Alpgezmen (1975- )
‘’Yabancı’’ adlı filmin yönetmen koltuğunda oturmuş bir isimdir.
3. Deniz Gamze Ergüven (1978-)
‘’Mustang’’ filmiyle birçok ödüle birden layık görülmüştür. Oscar’a da aday olarak gösterilmiştir kendisi.
2. Pelin Esmer (1972-)
Boğaziçi Üniversitesi mezunudur. Pek çok ödüller kazanmıştır Pelin Esmer. Birçok önemli festivallere de aday olarak sunulmuştur.
1. Biket İlhan (1944-)
‘’Mavi Gözlü Dev’’ isimli filmin yönetmenlik koltuğuna oturmuş bir isimdir. Türk sinema yapımcılığını, yönetmenliğini yapmaktadır ve yapım şirketinin kurucularından ödüllere layık görülmüştür.