Gelmiş geçmiş en büyük uyuşturucu kaçakçısı. 44 yıllık kısa yaşamında dünyanın en zengin insanlarının arasına giren Pablo Escobar’ın hem renkli hem de bol aksiyonlu hayatı bir yandan filmlere ve dizilere konu olurken, bir yandan da insanların merakını hala cezbetmekte. Hayatı ile ilgili bilgilere ailesinden, o dönemlerden kalan arkadaşlarından ve Escobar’lı yılları yaşayan bölge halkından ulaşılıyor. Oğlu, kardeşi ve sevgilisi hakkında birer kitap yazmıştır. Hayatının en büyük pişmanlığı olarak ise üniversiteyi bitirmemiş olmayı sık sık tekrarlar. 2015 yılında ilk bölümü yayınlanan Narcos dizisi ile Escobar’ın görkemli hayatı ve ölümü tekrar ekranlara yansıdı. Pablo Escobar kimdir, neler yaşamıştır; hayatı ile ilgili birkaç bilgiyi sizler için derledik.
Yoksul Bir Ailenin Yedi Çocuğundan Biri
Kolombiya’nın Rienegro kentinde 1949 yılında yoksul bir ailenin çocuğu olarak doğdu. Tam adı Pablo Emilio Escobar Gaviria’dır. Babası çiftçilik yaparken, annesi ise ilkokul öğretmenidir. Para kazanma hırsının, çocukluğunda yaşadığı zor günlerde oluştuğuna dair rivayetler vardır. Ailesinin kendisi ile birlikte yedi çocuğu vardır. Annesine, kendisi büyüdüğünde bütün istediklerini yapacağına dair sözler verdiği söylenir. Kendisi 24 yaşında iken, henüz 15 yaşında olan Maria Victoria Henao ile evlenir. Maria 13 yaşında iken Escobar ile tanışmıştır. Maria’nın ailesi bu evliliğe karşı çıkar. Escobar’ın oğlu, babası ile annesi arasında büyük bir aşk olduğunu söylerken, bu aşk Escobar’ın başka kadınlar ile olan ilişkilerini engellemez. Bu evlilikten iki çocuğu olur. Evlendikten bir yıl sonra oğlu Juan Pablo, 1984 yılında da kızı Manuela dünyaya gelir. Her zaman çocuklarına iyi bir baba olduğu söylenir. Daha çocukluk yıllarında kaçakçılık ve yasa dışı işlerden çok paralar kazanılabileceğini fark eder. Bütün eğilimini bu yöne verir. Milyarlarca dolarlık bir servet sahibi olurken, kardeşlerinden biri de muhasebecisi olarak yanında yer alır. Bütün hayatını uyuşturucudan kazanan bir adamın hayatı boyunca hiç uyuşturucu kullanmadığı ile ilgili bilgiler de ilgi çekici.
İlk İşi Mezar Taşlarını Satmak
İlk yasa dışı işi, yaşadığı kentteki mezar taşlarını çalıp Panamalı tüccarlara satmasıdır. Ardından sahte loto biletleri ve kaçak sigara ile yasa dışı işler kariyerine devam eder, araba hırsızlığı yapar. Sigara kaçakçılığı ile edindiği servetin 3 milyon dolar civarında olduğu söyleniyor. Tabii ki bu para ilerleyen yıllarda kazanacaklarının yanında çok küçük bir miktar. 1975 yılında ise asıl parayı kazandığı uyuşturucu işinde ilerlemeye başlar. Medellin bölgesinin uyuşturucu kartelinin başı Fabio Restrepo’yu öldürüp, uyuşturucu trafiğinin başına geçer. 1976 yılında 18 kilo uyuşturucu ile yakalanır ancak davaya bakan memurların öldürülmesinin ardından hakkında verilen tutuklama kararı düşer. Olaydaki polisleri Escobar’ın öldürdüğüne dair iddialar vardır. En büyük parayı Amerika Birleşik Devletleri’ne gönderdiği kokain ile kazanır. O senelerde kokain pazarı Peru ve Bolivya’dır. Escobar, Kolombiya’da kokain üretme işine girer ve ABD’ye kokain yollamaya başlar. Bir rivayete göre kokainleri gazete ilanı ile bulduğu kuryelere taşıttırır. Kuryelere verdiği 10.000 dolar para ve Miami tatili karşılığında milyon dolarlık kokaini nakleder. O senelerde 10.000 dolara Kolombiya’da ev almak mümkündü. İlana bir sürü insanın başvuru yaptığı söylenir.
Amacı Kolombiya’ya Başkan Olmak
Escobar’ın bu kadar büyümesinde, yerli halk için yaptığı yatırımların da yeri var. Medellin bölgesine yaptığı yatırımlar ile halkın bir kısmının sevgisini kazanır. En büyük hayallerinden biri Kolombiya Başkanı olmaktır. 1982 yılında meclise girer ancak dönemin adalet bakanı Escobar’ın kirli işlerini meclise taşıyınca istifa eder. Elde ettiği bu siyasi güç, işlerini daha rahat yürütmesine neden olur. Kısa süren bu siyaset macerası sonrasında işlerine kaldığı yerden devam eder. Pablo Escobar’ın serveti çoğaldıkça etrafına da dağıtmaya başlar. Yoksul halka para dağıtır, spor takımlarına sponsor olur. Halk, kendisine para dağıtan bu adamın iş adamı olduğunu zanneder. Escobar da kendisini alım satım yapan biri gibi tanıtır. Gerçek işini çok az kişi bilir. Bir yandan halka yardım ederken bir yandan da yoluna çıkanları öldürmeye devam eder. Hem devletin kolluk kuvvetlerinden hem de diğer uyuşturucu örgütlerinden sayısız insanın cinayetinden sorumlu olduğu bilinir. Net rakam hiçbir zaman belirlenemez. Bu insanların içerisinde polisler, savcılar, hakimler, gazeteciler, diğer kartellerin üyeleri, hatta sıradan insanlar bile var.
Siyasete Atılması
Escobar hızla büyümeye devam ederken, yakınları tarafından yaptığı en büyük hatanın siyasete atılmak olduğu söylenir. Siyasete atılması ile birlikte, sürekli göz önünde olan hayatı daha detaylı incelenir. Böylece yaptığı işlerin bir kısmı ortaya çıkar. Escobar’ın bu şöhretten etkilendiğini ve hoşlandığını da eklemekte fayda var. Zira kendisinin halka ulaşmak için özel gazete bastırdığı zamanlar bile olur. Bu arada ailesinde de parçalanmalar meydana gelir. Babası oğlunun yasa dışı işlerini onaylamaz. Anne ve babası boşanır. Babası kendi halinde bir yaşamı seçerken, annesi oğlunun yardım kampanyalarının düzenlenmesinde çalışır. Kardeşlerinden biri yaş gününde Pablo’nun hediyesi olan lüks araba ile kaza yapar ve hayatını kaybeder. Kazada kardeşin yanında sevgilisi de vardır. Kazaya, rüşvet almak için arabayı sıkıştıran polislerin neden olduğu düşünülür. Escobar, ölümünden bir hafta önce babası ile barışmak istese de babası bu isteğe olumlu cevap vermez. Oğlunun anlattıklarına göre de karısı yıllar içinde sürekli Pablo’yu yaptığı işlerden uzaklaştırmaya çalışır. Ancak çabaları ne yazık ki hiçbir zaman sonuç vermez. Karısı yaşananlara rağmen kocasından hiçbir zaman ayrılmayı da düşünmez. Pablo’nun çevresinden bazı kişilerin anlattığına göre, Maria kocasının yaptığı işleri onaylamasa da lüks ve ihtişam içinde yaşadığı hayattan vazgeçemez.
Forbes Listesinde Bir Mafya Baronu
Forbes’ın dünyanın en zenginlerini açıkladığı ilk 500 listesine 1989 yılında 7. sıradan girer. O zamanlardaki serveti 30 milyar dolar olarak açıklanır. Uyuşturucu kaçakçılığı için kullandığı yöntemlerde oldukça ilgi çekicidir. Uçakların tekerleklerine, yolcu koltukları, helikopterler ve denizaltılar kullanılan ilginç araçlardan bazılarıdır. Escobar, aynı zamanda uyuşturucu kaçırmak için kullandığı bu araçlara da yatırım yapar. Paralar da satın aldığı uçak ile Kolombiya’ya getirilir. Her uçuşta 100 milyon dolar civarı para girişi olur. Kazandığı paraları destelemek için kullandığı paket lastiklerine bile binlerce dolar harcar. Paraların bir kısmı ise bulundukları depolarda fareler tarafından yenir, nemden çürür. Yani uygunsuz saklama koşulları nedeni ile kendi kendine heba olur. Bidonlar içindeki paraları satın aldığı arazilerde toprağa gömdüğü, bu gün bile Kolombiya topraklarından o paraların çıktığı söylenir. Kaçakçılık yaparken kullandığı ilk uçağı malikanesinin girişine koyar. 1980’lerin sonuna gelindiğinde Amerika’daki uyuşturucu pazarının %80’ini ele geçirir. Niyeti bütün dünyaya hükmetmektir. Amerikan hükümeti ise ülkelerine sokulan tonlarca uyuşturucudan rahatsız olup, Kolombiya hükümeti ile bağlantıya geçer. Escobar’ın kabusu ise bundan sonra başlar.
Kendi Hapishanesini İnşa Ettirir
Pablo Escobar, 1991 yılında Kolombiya hükümeti ile anlaşarak terör olaylarına son vermesi karşılığında kendi özel hapishanesini yapma şartı sunar. “La Catedral” adını verdiği özel hapishanesinin içine spor, spa merkezi gibi alanlar da inşa etmeyi ihmal etmez. Terör olaylarını bastırsa da, kaçakçılık işlerine buradan devam eder. Hapishane kendi adamları tarafından korunur. Bu hapishaneye Dünya Kupası’na katılacak olan Kolombiya Milli Takımı’nı çağırıp maç yaptırır. Kendisi de bu maçta oynar. Escobar’ın en çok korktuğu durumlardan biri Amerikan hapishanelerinde mahkum olarak yaşamaktır. Amerika’ya iade edilmemek için Kolombiya’nın 10 milyar dolar olan dış borcunu ödemeyi bile teklif eder. Bu borcu ödeyebilecek güçte olması bile servetinin ne kadar büyük rakamlara ulaştığının göstergesidir. Gücü devletin bile üstüne geçer. Hükümet bu teklifi kabul etmez. Escobar’ın cesur bir adam olduğu söylenir. Bu cesaretinin kanıtı da en çok arandığı zamanlarda Beyaz Saray önünde oğlu ile birlikte hatıra fotoğrafı çektirmesidir. 110 kişinin öldüğü ve ülkenin politikacılarından birini hedef alan uçak bombalaması olayının failidir. 1993 yılında Dünya Ticaret Merkezi’ne konulan bombanın da şüphelileri arasındadır.
Dillere Destan Evi
Escobar, rahat bir yaşam sürdüğü yıllarda muhteşem bir malikanede yaşar. Malikanesinde filler, zürafalar, su aygırları ve çeşitli egzotik hayvanlar vardır. Dönümlerce toprağa inşa edilen malikanede ayrıca uçak pisti ve spor tesisleri de yer alır. Evde büyük partiler, kutlamalar düzenlenir. Evin tamamı bir eğlence kompleksi gibidir. Ölümünden sonra su aygırlarına ne yapacağını bilemeyen hükumet yetkilileri, hayvanların kontrollü olarak yaşamasını sağlar. Bu malikane şu anda tema parka çevrilmiş durumdadır. Escobar’ın bu evi dışında pek çok arazisi ve mülkü vardır. Görkemli yaşamının tek kanıtı evleri ve arazileri değildir. Parasını harcamaktan çekinmez. Abi Roberto Escobar ise halen Kolombiya’da Medellin şehrinde yaşamakta. Escobar’ın müze haline dönüştürülen evinde halen hayatta olan abisini görmek mümkün. Hakkında çevrilen filmler ve diziler ile hala ününü koruyan baronun yaşadığı kent sakinleri ise ziyaretçilerden oldukça memnun. Bölgenin kalkınmasında Escobar’ın mezarını ve evini ziyaret etmek için gelen turistlerin payı büyük. Bir dönem halkın İsa’nın yanına Escobar fotoğraflarını da iliştirdiği bilgisini paylaşalım.
Çocuklarını Çok Seven Bir Baba
İşlediği cinayetler, yasa dışı işlere rağmen her zaman çocukları için çok iyi bir baba olduğu söylenir. Hapishaneden kaçtıktan sonra sığındıkları dağ evinde kızı üşüdüğü için 2 milyon doları yaktığı söylenir. Oğlu ise babasını anlatırken, çocuklarını çok sevdiğini söyler. İşi konusunda ailesine hiç yalan söylememiştir. Çocuklarının doğum günlerinde, geleneksel pinatalardan farklı bir şekil yaratır. Geleneksel pinataların içerisinde normalde şekerleme varken, Pablo’nun çocukları için yapılanlara para konulur. Doğum gününde bir unicorn isteyen kızı için, bir ata kanat ve boynuz taktığı bilinir. Karısı, kızı ve oğlu için ayrı ayrı korumalar tahsis eder. Sadece ailesini korumaya 50’ye yakın kişiyi tahsis eder. Oğlu, Escobar’ın oğlu olduğu için hiç arkadaşı olmadığını, bütün günü korumaları ile oynayarak geçirdiğini söyler. Bütün istekleri eksiksiz yerine getirilir. Ölümünden sonra ailesi kimlik değiştirerek Arjantin’e yerleşir. Karısı, kızı ve oğlu gözlerden uzak bir yaşam sürmeyi tercih ederler. Oğlu ismini Sebastian Marroquin olarak değiştirir ve yaşamını mimarlık yaparak sürdürür. Escobar 2 olması beklenirken, kendisine bambaşka bir hayat çizer. Sebastian, “Mi Padre” (Benim Babam) adını verdiği bir kitap yazar. Pablo Escobar’ın kızı ise abisinin aksine bilenen kimliği ile yaşarken medya ile ilişkiye girmemeyi seçer.
Pablo Escobar’ın Ölümü
Kolombiya Hükümeti, Escobar için kendi yaptırdığı hapishaneden normal bir hapishaneye nakil kararı çıkartır. Nakil sırasında Escobar kaçar. Kaçak yaşadığı dönemlerde polis ailesine baskı yapar. Medellin kartelinin yavaş yavaş çökertilmesi ile birlikte Escobar da iyice köşeye sıkışır. Kendisini ve ailesini korumak için sürekli para dağıtır. Pablo, yerini belli etmek ister gibi oğlunu defalarca arar. Bu aramalar sonucunda da polis tarafından yeri belirlenir. Çatışmaya girdiklerinde yıllar boyu yanından hiç ayrılmayan sağ kolu ve kendisi vurulur. 2 Aralık 1993 yılında yaşanan bu olayda hayatını kaybeder. Otopsisi sonucunda sağ kulağından giren bir kurşun tespit edilir. Oğlu ve karısı Escobar’ın yıllar içerisinde onlara verdiği öğütlere dayanarak, bunun bir intihar olduğunu söyler. Çünkü Pablo, oğluna sürekli intihar etmenin en kolay yolunun silahı sağ kulağından ateşlemek olduğunu söyler. Ölümü ile ilgili şüpheler tam olarak çözülmemiştir. Kimi kesimler bunun bir intihar olduğunu söylese de, kolluk kuvvetleri tarafından öldürüldüğünü düşünenlerin sayısı da az değildir. Ölümünün ardında ailesini koruma isteği olduğu düşünülür. Cenazesine binlerce insan katılır. Son dönemlerinde karıştığı terör olayları yüzünden halkın tepkisini çekse de, cenaze katılımının bu kadar yüksek olmasının nedeni yoksullar için yaptığı çalışmalara bağlanır. Escobar’ın düşüşü de yükselişi kadar hızlı olur. Ölümünün ardından Kolombiya’da var olmaya çalışan diğer uyuşturucu kartelleri arasındaki düzenin de bozulduğu söylenir.
Hakkında Yapılan Filmler ve Diziler
Hayat hikayesi bu kadar ilginç birinin Holywood’un gözünden kaçacağını düşünmek neredeyse imkansız. Halka yardım edecek kadar iyi yürekli, çocukları için muhteşem bir baba olmasına karşın gözünü kırpmadan insan öldürecek kadar da acımasız. Bazı filmlerde direkt Escobar’dan bahsedilirken, bazılarında da Pablo’dan etkilenen karakterler oluşturulmuştur. Uyuşturucu dünyasını anlatan filmlere ise yan karakter olarak girer. Örneğin baş rollerini Johnny Deep ve Penolepe Cruz’un paylaştığı, George Jung’un hayatından esinlenerek çekilen Blow (Beyaz Şeytan) filminde, uyuşturucu kaçakçısı Jung Amerika’dan Kolombiya’ya kaçınca tabi ki Escobar ile tanışır. Pablo’nun 44 yaşında öldüğünü ve yirmili yaşlarında illegal işlerde yoğunlaştığını düşünürsek, yirmi yıl gibi bir zamanda yaşadıkları ile ilgili hikayeler, söylentiler hala ardı arkası kesilmeyen bir şekilde medyada yer almakta. Daha ilginç olanı ise, piyasaya Pablo ile ilgili sürülen arzın hala talep görür olması. Kısa zamanda muazzam bir servete ve üne kavuşan Pablo Escobar’ın hayatı ile ilgili ayrıntıların bu günden sonra yapılacak filmlere de daha çok malzeme çıkaracağı kesin.
- Pablo’nun Öldürülmesinin Arka Planı – 2002 – IMDB: 7.5
- Pablo Escobar Melek mi Şeytan mı? – 2007 – IMDB: 7.2
- Babamın Günahları – 2009 – IMDB: 7.3
- İki ayrı Escobar – 2010 – IMDB: 8.2
- Kötülüğün Hamisi – 2012 – IMDB: 8.7
- Narcos – Dizi – 2015 – IMDB: 8.9