Bazı seyirciler en sevdikleri komedi aktörlerini ciddi filmlerde görmek istemeyebilir. Onları genellikle güldüren bu insanların birdenbire ağlatmaya başlamasını kabullenmek istemezler. Bu oyuncuların tuhaf milyonerler ya da şeytani anneler gibi olağandışı rollerde yani alıştıklarının tam tersi karakterlerde görünmesinden rahatsızlık duyabilirler. Neyse ki bu aktörlerin pek çoğu kendilerini ilk etapta tanıtan komedi rollerinden uzaklaşmazlar. Ama bazı aktörlerin tam tersi bir davranışla yeteneklerini komedi dışındaki alanlarda da göstermek istedikleri görülmektedir. Yapılan röportajlarda, aktörlerin sık sık tekrarladığı bir cümle duyarız: Komedi dramdan daha zordur! Bu sözü doğrulayan yani rol aldıkları ciddi filmlerde son derece başarılı olan komedyenler var. Bunların arasından 10 tanesini inceledik. Komedi oyuncuların içinde yer aldığı ve en başarılı olduğu dram ağırlıklı karakterleri, filmlerin IMDB puanına göre düşükten yükseğe göre sıraladık. Elbette sizin yorumlarınız da bizim için önemli. Listemize göz atarak yorum ekleyebilirsiniz.
Komedi Filmleri Denilince Akla Gelen Oyuncuların Dram Üzerine Filmleri
10. Eddie Murphy – Dreamgirls (Rüya Kızlar) , 2006 IMDB: 6,5
48 Hours (48 Saat), Beverly Hills Cop (Bev.Hills Polisi), The Nutty Professor (Çılgın Profesör) gibi herkesin çok güldüğü filmlerde oynayan Murphy, Bill Condon’ın büyük ekrana uyarladığı Broadway müzikali Dreamgirls’de Ritim ve Blues yıldızı Jimmy Thunder Early rolü için ne kadar da akıllıca bir seçim olduğunu herkese kanıtladı. Bu performansı için Oscar adaylığı bile kaptı. Filmin kendisi hiç başarılı bulunmadı fakat Eddie Murphy, egosunu role akıllıca kanalize etti ve büyük karizması ile birlikte karanlık tarafını da yansıttığı yarı Marvin Gaye yarı James Brown biraz da kendisini canlandırdığı bu karakterde herkesi şaşırttı.
9. Steve Martin – The Spanish Prisoner (İspanyol Mahkum), 1997 IMDB: 7,3
Martin’in ilk dramatik rolü Pennies From Heaven’daydı (Cennet Parası) ama bu film büyük bir başarı kazanamadığı için ardından gelen komik adam rolleri oyuncunun adeta üzerine yapışmıştı. David Mamet yönetmenliğindeki İspanyol Mahkum’da Martin, güven vermeyen ve gerçek amacı yavaş yavaş ortaya çıkan bir tiplemeyi başarı ile canlandırmıştı. Büyük bir şirkette mühendis olarak çalışan Joe çok karlı bir gizli proje üzerinde çalışmaktadır. Günün birinde varlıklı bir yabancı ile tanışır. Steve Martin’in canlandırdığı Jimmy Dell aslında bir sahtekardır ve gerçek amacı projeyi çalmaktır.
8. Adam Sandler – Punch Drunk Love (Aşk Sarhoşu) , 2002 IMDB: 7,3
Billy Madison, Happy Gilmore, The Wedding Singer (Düğün Şarkıcısı) , Grown Ups (Büyükler) gibi bir çok komedi filmiyle tanınan Adam Sandler için bu rol farklıydı. Barry Egan isimli öfke yönetimi ile ilgili sorunlar yaşayan, yedi kız kardeşinin hayatını egemenlik altına aldığı ama aslında yalnız bir adamı canlandırıyordu. Emily Watson’ın oynadığı Lena’ya fena halde aşık olan Barry, Sandler’in daha önce oynadığı çocuksu karakterlere göre çok daha derin, daha gerçekçi ve kendine özgü bir tipti. Sandler da bunu iyi değerlendirdi ve şimdiye kadarki belki de en iyi performansını sundu. Bu performansı O’na Golden Globe adaylığı getirmiş, Yönetmen de Cannes’da En İyi Yönetmen ödülü almıştı.
7. Bill Murray – Lost in Translation (Bir Konuşabilse) , 2003 IMDB: 7,8
Listemizdeki diğer isimlerin pek çoğu gibi, Murray’ın oyunculuk stili komedinin içindeki dramı ve trajediyi ortaya çıkarmak veya bunun tersini yapmak şeklinde. En iyi bilinen filmleri Ghostbusters (Hayalet Avcıları), Groundhog Day (Bugün Aslında Dündü) , Rushmore vb.idi. İnsan ilişkilerinin kırılganlığının ve küçük bir umut ışığında dahi en olmayacak insanlar arasında gelişebilen ilişkilerin anlatıldığı Lost in Translation filminde, Murray, yorgun ve bitik sinema yıldızını canlandırmaktadır. Scarlet Johansson yeni evli bir genç kadındır. Tokyo’nun neon ışıkları ile parlayan gecelerinde duydukları yabancılık hissi ve yalnızlık bu iki kişiyi birbirine yaklaştıracaktır. Her iki oyuncu içinde kariyerlerinde çok önemli bir basamak olan filmde Murray’in müstehzi ve minimal oyunculuğu, seyircinin kalbini sessizce kırmakta çok etkili olmuştu. Murray rolde o kadar o kadar iyi idi ki sanki herhangi bir canlandırma yok gibiydi. Bir yığın ödül kazanmasına rağmen Oscar alamamıştı.
6. Jerry Lewis – The King of Comedy (Komedinin Kralı), 1982 IMDB: 7,8
Efsane komedyen Jerry Lewis Holywood’un en önde gelen aktörlerinden biriydi. Dean Martin’in eski partneri, Fransa’nın en sevilen komik adamı bu filmde rol almadan önce neredeyse 10 yıldır göz önünde değildi. Komediden uzak duruyordu hatta tüm sinema dünyasından uzaktı. Martin Scorcese’nin Komedi Kralı filminde Lewis, Johnny Carson-vari bir talk Show’cuyu canlandırmıştı. Rol aslında Carson için yazılmıştı. Robert De Niro ise Rupert Pupkin isimli kaçık bir hayranını oynuyordu. Lewis çok sevilen talk show sunucusunu çelik gibi sinirleri olan ve hayranlarının kahkahalarından artık hiç de zevk almayan bir tip olarak canlandırdı.
5. Whoopi Goldberg – The Color Purple (Mor Yıllar) , 1985 IMDB: 7,8
Bir komedyen olarak Whoopi Goldberg, belki de en büyük çıkışını komedi filmleri ile değil de çok ciddi bir rolle yapmıştı. Goldberg, Mike Nichols tarafından yönetilen Broadway gösterileri sırasında Steven Spielberg’in dikkatini çekmişti. Spielberg, Alice Walker’ın Pulitzer ödüllü romanından beyazperdeye uyarladığı Mor Yıllar için Goldberg’i seçti. Aslında Ghost filmi ile Oscar almış olmasına rağmen, oyuncunun dram filmleri kariyerindeki en parlak nokta bu filmdir. Filmde oynadığı karakter Celie, hayatı boyunca tecavüz, ensest, doğumda bebeklerini kaybetmesi, şiddet yanlısı bir koca, dayak, kız kardeşinin ölümü ve bunun gibi acı dolu olayı yaşayacak, zenci düşmanı ve kadın düşmanı güney kırsalında eşitlik mücadelesi verecektir.
4. Emma Thompson – The Remains of the Day (Günden Kalanlar) , 1993 IMDB: 7,9
Thompson kariyerine ünlü İngiliz komedyenler Stephen Fry and Hugh Laurie ile birlikte ve daha sonra kendi yazdığı skeçlerle Tv de başlamıştı. Beyazperde de The Tall Guy isimli romantik komedi ile ilk defa yer almıştı. Şimdilerde en azından Amerika’da dramatik rolleri ile daha fazla bilinen aktrist Howard’s End’deki rolü ile Oscar almıştı. Ama en beğenilen dram performansı bir yıl sonra yer aldığı The Remains of the Day isimli Merchant / Ivory adaptasyonu ile geldi. Filmde kahya Miss Kenton ile uşak Stevens’ın birbirlerine bir türlü söyleyemedikleri aşkları anlatılıyordu.
3. Jim Carrey – Eternal Sunshine of Spotless Mind (Sil Baştan) , 2004 IMDB: 8,3
Carrey’nin komedi oynamadığı bir kaç film sayılabilir, örneğin The Number 23 bir korku filmidir ama kalpleri kazanan en iyi performansı Eternal Sunshine of Spotless Mind’dadır. Bu farklı senaryo, bilim kurgu uçlarında gezinen filmin insani duygularla yansıtılmasını gerektiriyordu ve Carrey bu konuda görevini kusursuz bir biçimde yerine getiriyordu. Joel, sıradan bir adamdı ama gerçek bir karakterdi. Bu karakterle seyirci hem kendini özdeşleştirebiliyor hem de O’nu şaşkınlıkla seyrediyordu. Kendisini aktörlüğün bütün alanlarında kanıtlamak isteyenler için biçilmiş bir kaftan olan bu rolde Carrey önce aşkın yüksekliklerinde gezen, sonra düşen ve finalde de pişmanlık, üzüntü ve aşkın sona ermesini kabullenen karakteri başarı ile canlandırmıştı.
2. Robin Williams – Good Will Hunting (Can Dostum) , 1997 IMDB: 8,3
Yaşı müsait olanların gülümseyerek hatırlayacağı Tv dizisi Mork ve Mindy ile hayatımıza giren Robin Williams daha sonra sinema dünyasında da tanınmıştı. Good Morning Vietnam (Günaydın Vietnam), Mrs Doubtfire (Müthiş Dadı) gibi filmlerde yer alan aktör, komedi rolleri ile biliniyordu. Williams, listemizdeki diğer bazı isimler gibi komedi ile ızdırabı bir arada verebilen hatta en acıklı sahnelere bile espri katmayı başaran bir oyuncuydu. Good Morning Vietnam, örneğin, Williams’ın komikliği ile birlikte savaş ve askerlik temaları ile hatırlanır. Williams’ın oynadığı ciddi roller arasında acı-tatlı dangesini en başarılı ortaya koyan film Good Will Hunting oldu. Ölü Ozanlar Derneği’nde de gördüğümüz ilham veren öğretmen rolü Good Will Hunting’de daha farklı bir tip haline gelmiş, bir tür melankolik asabiyet sahibi Dr. Maguire daha gerçekçi bir karakter olarak canlandırılmıştı.
1. Peter Sellers – Dr. Strangelove , 1964 IMDB: 8,5
Sellers, bütün zamanların en büyük oyuncularından biriydi. En dramatik oyunlarında bile komedi unsurları bulunurken, bazı en dram görünümlü filmleri aslında kara komedi idi. Yani Dr. Strangelove bütün zamanların en iyi kara komedilerinden bir olarak değerlendirilebilir. Bu arada Sellers’in yer aldığı Being There’den (Merhaba Dünya) de söz etmemek olmaz. Bu alaycı ve komedi öğeleri ile bezeli senaryosu ile dikkati çeken filmde Sellers , role derinlik vermiş, kurnaz bir siyasetçi ile karıştırılan saf ve basit bir bahçıvanı unutulmaz biçimde canlandırmıştı.