Mecid Mecidi Filmleri: Dini konuları filmlerine muazzam bir şekilde entegre edebilen, ünü İran sinemasıyla kısıtlı kalmayıp tüm dünyaya yayılan usta yönetmen Mecid Mecidi’nin filmlerini sizin için derledik.İşte ünlü İranlı Yönetmen Mecid Mecidi Filmleri..
Mecid Mecidi Filmleri
8. Baduk – Kaçakçı – 1992 – IMDb: 7,0
Yönetmenin ilk uzun metraj filmidir. Çocuk köleliğini konu alan film birçok uluslarası film festivalinde gösterilmiş ve değişik ödüllere layık görülmüştür.
7. The Willow Tree – Söğüt Ağacı – 2005 – IMDb: 7,5
8 yaşında gözlerini havai fişek kazası edeniyle kaybeden Yusef, 45 yaşına geldiğinde üniversitede edebiyat profesörü olmuştur. Braille alfabesi ile okuyup yazmaktadır. Pek düşkün ve yardımcı olan karısı, onu seven bir kızı, güzel bir evi, balkonu ile bahçesi hepsi bir arada onun için karanlık fakat ufak bir cennet gibi yaşam alanıdır. Ne var ki içerisinde büyük bir acı mevcuttur. Gözleri açılsın diye sürekli Allah’ a dua etmektedir. Sonunda dualarının karşılığını bulur. Paris’te gerçekleştirilen kornea ameliyatı sayesinde görmeye başlar. Bu esnada ameliyattan evvel hastanede, gözlerini ağır ağır kaybeden Murtaza’yla tanışır ve arkadaş olurlar. Murtaza o’na ceviz ağacının kendisi için öneminden bahsederek sürekli ceviz verir. Yusef de kendisi için uğur kaynağı olan söğüt ağacından bahseder. Morteza, Yusef’in fotoğrafını çeker. Yusef, yaklaşık iki ay aradan sonra gözleri görür vaziyette Íran’a dönüş yapar. Herkes – annesi, ailesi akrabaları, öğrencileri, tanıdıkları – büyük bir coşkuyla havaalanına onu karşılamaya gelmişlerdir. Kendisi camın bir yanında karşılayanlar da diğer tarafındadır. Yusef adeta herkesi inceliyor muşçasına bakar. Genç bir takılır öncelikle gözlerine. Yaşlı bir kadın sonra Annesi Yusef Paris’e gittiği sırada ona bir muska vermişti. Muskayı yaşlı kadına gösterir. Kadın ‘evet’ anlamında gözleriyle işaret eder. Yusef titrek bir sesle“Anne” demeye çalışır. Annesi işaret ederek Yusef’i karısının ve kızının bulunduğu yere yöneltir. Bu esnada yine genç kız çeker dikkatini. Yusef’in dünyası bütünüyle değişmiştir. Dualarının neticesi gözleri açılan Yusef yeniden dünyayı algılamaya çalışır. Metroda yolculuk esnasında bir yankesiciyi iş üstün de en ufak reaksiyon göstermeden izler. Bunun farkına varan yankesici küstahça işine sürdürür. Karısının kendisine karşı olan ilgili, düşkün tavırlarını acıma olarak algılayıp ondan nefret eder. Yaşamadığı hayatın üzüntüsünün etkisiyle kendi yazıları da dâhil her şeyi yakar her şeyi yıkar. Bu sırada eline, görüşünü bütünüyle kaybeden Murtaza’dan bir mektup ulaşır. Mektupta görülmeye değer şeyleri söylemesini görülmeye değmeyenleri kendisinin söyleyebileceği yazar ve bir resim vardır. Ameliyattan evvel Yusef’in söğüt ağacının altındaki fotoğrafı. Mektubun devamında Söğüt ağacının hala Yusef’e uğur getirip getirmediğini merak ettiğini söyler. Dualarına daha önce yanıt veren Allah şimdi Yusef’e yeni bir sorun verir. Ve Yusef bir şans daha elde edebilmek için yeniden duaya başlar. Filmde dinsel simgelerin yanısıra ceviz söğüt gibi simgelere de yer verilmiştir.
6. Pedar – Baba – 1996 – IMDb: 7,6
Babasının ölümü üzerine başka bir kente çalışmaya giden 14 yaşındaki Mehrollah, uzun bir süre sonra armağanlarla geri döndüğünde annesini bir polisle evli bulur. Ailesine kavuşmanın sevincini yaşayamayan Mehrollah annesinin ona hakaret ettiğini ve ailesine bakacak kadar erkek olduğuna inanmadığını düşünür, basit bir öyküyü az diyalogla ama derinlikli anlatan, kamera dili sağlam üslubu yerinde bir film.
5. The Song of Sparrows – Serçelerin Şarkısı – 2008 – IMDb: 7,7
Karim, Tahran’ın dışında bulunan bir deve kuşu çiftliğinde çalışan işçidir. Mütevazı yuvasında ailesi ile naif ve mutlu bir hayat yaşamaktayken bir gün çiftlikten bir deve kuşu kaçar. Bu olayın sorumlusu Karim olarak gösterilir ve bunun üzerine evden kovulur. Aradan kısa bir zaman geçer. Karim büyük kızının kullandığı işitme cihazının tamiri için şehre iner, ne var ki Karim’in motosikletli bir taksici olduğunu zannederler. Böylelikle Karim yeni mesleğine adım atar; sıkışık trafiğin arasında insan ve mal taşımaya başlar. Ancak her gün iştigal olduğu insanlar ve mallar Karim’in cömertlik ve dürüstlükle bezeli kişiliğini değiştirmektedir. Bu durum karısı ve kızları ile aralarındaki mutsuzluğun sebebi olur. Karim’in eskiden baş tacı yaptığı değerleri yeniden elde edebilmesi yine en yakınındaki sevdiklerine kalmıştır.
4. Baran – 2001 – IMDb: 7,9
17 yaşındaki Azeri göçmen Latif, bir inşaatta ayak işlerine bakmaktadır. Bir gün inşaata çalışan Afgan göçmeni amelelerden biri yaralanır ve yerine adamın çelimsiz çocuğu işe gelmek zorunda kalır. Çocuğun ameleliğe gücü yetmeyince Latif’i işi çocuğa verilir ve Latif’ e amelelik yapmak düşer. Bu duruma çok bozulan Latif, bu çocuğa kin gütmektedir ta ki çocuğun sırrını öğrenene dek.
3. Muhammed – Muhammed: Allah’ın Elçisi – 2015 – IMDb: 8,2
Yapımı uzun yıllar alan film, Hz. Muhammed (s.a.v) ‘ in hayatının bir bölümünü konu almaktadır. Filmde Hz. Muhammed (s.a.v) ‘ in 12 yaşına değin olan yılları ile birlikte o dönemde Mekke’de yaşanan olaylar işlenmiştir. Film 623 milyar Riyali bulan bütçesiyle İran sinemasının şimdiye kadarki en büyük bütçeli projesi unvanının sahibi olmuştur.
2. Rang-e Khoda – Cennetin Rengi – 1999 – IMDb: 8,2
Film, görme engelli küçük Muhammed’in çevresini sadece dokunarak ve hissederek görüp anlamasını konu alır. Muhammed, Tahran’da görme engelliler okulunda yatılı eğitim görmektedir. Muhammed’in annesi vefat etmiş ve babası da yeni bir evlilik planlıyordur. Engelli evladının evliliği bozacağını düşünen baba ara ara evladından kurtulmayı düşünmektedir. Onu, bir başka görme engelli bir marangozun yanına çırak verir, geri alır. Burada diyaloglar son derece anlamlı ve hüzünlü geçer. Muhammed’in kardeşi ve ninesi ise babanın aksine onu çok sever ve kıymetini bilir. Film sonunda ise dere üstü bir köprüden geçerken küçük Muhammed’in düşmesi, babanın dereye atlaması, evladını kaybettiğini düşünüp pişman olması gibi iç çatışma duyguları ele alınır. Sefalet, fakirlik ve doğallık bu filmde de göze çarparken, uçsuz bucaksız rengârenk tarlalar da objektiflerde güzel bir hatıra bırakmıştır.
1. Bacheha Ye Aseman – Cennetin Çocukları – 1997 – IMDb: 8,5
Yoksul bir aileye mensup Ali, kardeşi Zehra’nın ayakkabılarını tamirciden getirirken kaybederse ne olur? Ailelerinin üzülmemesi için durumu onlardan gizleyen iki kardeş, bir çift ayakkabıyı okula gidip gelirken çoğu zaman geç kalmamak için gizlice bir yolun orta yerinde nöbetleşe değiştirerek kullanmaya başlarlar. Sıkıntıya düşen ufaklıkların imdadına okullarında yapılacak bir yarışma yetişir. Ali okulca düzenlenecek koşu yarışmasına katılıp üçüncülük ödülü olan spor ayakkabıyı kardeşi için kazanmayı amaçlamaktadır. Peki ya Ali, üçüncü olamazsa…
“Serçelerin şarkısı” mutlaka izlenmeli
Baran filmini tavsiye ederim
Teşekkür ederiz önerin için Duru