Arka Arkaya Soluksuz İzleyeceğiniz Seri Filmler Listesi

0/5 Votes: 0
Report

Description

Sinema tarihi ilki başarılı olduğu ardı arkası kesilmeyen seriler haline gelen filmlerle dolup taşarken, izleyici ise artık bir noktada filmlerin içinden çıkamaz hale geldi. Genellikle üçleme olarak çekilen serilerin içinde altı, yedi hatta sekiz filme ve üstüne ulaşanlarda var. Seri olarak planlanan birkaç filmin dışında, bağımsız olarak çekilen ilk filminin başarısının ardından gerisi gelen seriler çoğunlukta.

Hatta seneler sonra yeni bölümleri çekilen, her bölümde yenilenen karakterlerle izleyici karşısına çıkan, çok uzun olup ikiye bölünen, ne ararsanız var olan filmler sinema endüstrisini beslerken, seyircinin de ilgisinden kaçmaz. İşte bir çırpıda izlenebilecek en iyi seri filmler listesi. Bu filmler listelenirken serinin ilk filminin IMDb puanları dikkate alınmıştır.

28. Star Trek (Uzay Yolu) – 1979 – IMDb: 6,4

uzay yolu

‘Işınla beni Scotty’ cümlesini ağızlara dolayan Star Trek serisi Gene Roddenberry tarafından yaratılır. İlk filmi Robert Wise yönetir. Üçüncü Dünya Savaşı sonrası, insanlık evrendeki diğer canlılar ile birleşerek Birleşik Gezegenler Federasyonu’nu kurar. Atılgan ve mürettabatının görevi ise kolonilerini korumaktır. Kaptan James T. Kirk ve ekibi çoğunlukla barışçıl yaklaşım sergilerler ancak çaresiz kaldıkları durumlarda başka yöntemlere de başvurmaktan kaçınmazlar. Kirk, soğukkanlı, gözü kara ve düşmanlarının kendisinden korkup karşısında kalmak istemediği bir karakterdir ancak, dostlarına da çok önem verir. Hatta Spock kaybolduğunda, bütün emirleri hiçe sayarak Atılgan’ı çalarak dostunu aramaya kalkar. Bu olay sonunda ulaşmış bulunduğu amiral rütbesi düşürülür.

Kaptan Kirk yanında serinin en çok bilinen ve sevilen karakteri sivri kulaklı Mr. Spock’tır. Spock, dünyalı bir anne ile vulcanlı bir babanın duygusuz, mantıklı, yeşil kanlı çocuğudur. Seri o kadar büyük ilgi görür ki, oyuncular gerçek hayatlarında bile filmdeki karakterleri ile tanınır. Dr. McCoy ve Scotty de unutulmaz karakterler arasındadır. Seri televizyon dizisi, roman, sinema filmi, bilgisayar oyunu olarak defalarca yayınlanır. Salt bir bilim kurgu ve macera filmi olmaktan öteye geçen Uzay Yolu serisi politik göndermeler de yapar. Özellikle ırkçılık, insan hakları, teknolojinin gelişimin insanlar üzerinde yarattığı etkiler üzerinde eleştiriler dikkatli izleyiciler tarafından yakalanabilir.

27. The Fast and the Furious (Hızlı ve Öfkeli) – 2001 – IMDb: 6,7

Hızlı ve Öfkeli

Los Angeles’ın arka sokaklarında büyük bahisler dönen yasa dışı araba yarışları yapılır. Dominic ise bu yarışların en favori isimlerinden biridir. Bir gün aralarına Brian adında bir genç katılır. Brian, çeteye hemen girmeyi başarır. Brian ile Dominic arasında hızla kurulan bağa, Dominic’in kız kardeşinin Brian’a karşı olan duyguları da eklenir. Ancak Brian hakkında bilmedikleri bir gerçek vardır; Los Angeles emniyetinde bir polis olduğu.

Vin Diesel, Paul Walker, Dwayne Johnson, Eva Mendes gibi oyuncularla bezeli kadrosu, aksiyon sahneleri ile akıllarda kalan film serilerinden biri Hızlı ve Öfkeli. Seriye ait filmler hızlı arabalar, bahisler, suç örgütleri, araba yaşları konuları etrafında toplanır. Zaman zaman düşman aynı olunca, eski dostlar birleşir. Olaylar uluslararası boyuta ulaşır. Konuların hızı gibi, serinin hızı da hız kesmez. Brian O’Conner karakterini oynayan Paul Walker için ise serinin yedinci filmi gösterime girmeden araba kazasında hayatını kaybeder. Araba ve hız tutkunlarının, yüksek tempolu film sevenlerin keyif aldığı seri sinema tarihinin çok bölümlü filmleri arasında yerini aldı.

26. The Chronicles of Narnia (Narnia Günlükleri) – 2005 – IMDb: 6,9

Narnia Günlükleri

Altı yaş ve üzeri çocuklarla keyifle seyredilecek, fantastik film Pevensie ailesinin savaştan kaçmak için ülkelerini terk etmeleri sırasında başlarından geçenleri konu alır. Dört kardeş, Peter, Edmund, Susan ve Lucy bir profesörün yanına sığınır. Haylaz kardeşlerden biri, kendilerini Narnia ülkesine götürecek bir dolabı keşfeder. Karlar altındaki Narnia, barışın, huzurun ve güzelliğin ülkesidir, bu dünyada hayvanlar da konuşur. Cadı Jadis ise bu ülkeyi buzlar altında bırakmıştır. Cadı Jadis kahramanlarımızı izler. Dört kardeş, cadıyı etkisiz hale getirmek için yönetici Aslan’ı bulmaya çalışır.

İkinci filmde yıllar sonra Narnia’ya tekrar gelen aileyi kötü bir sürpriz bekler. Şeytan Kral Miraz ülkeyi ele geçirmiştir. Narnia, eski mutlu günlerinden çok uzaktadır. Üçüncü filmde kahramanlarımız kendilerini okyanusun altında bulurlar. Bu seferki görevleri kayıp Telmarlı Narnia Lordlarını bulmaktır. Prens Kaspiyan’ın Şafak Yıldızı adı verilen gemisi ile yolculuğa başlarlar. Yollarına ejderhalar, kötü niyetli tüccarlar, büyüleri ile ünlü Mer halkı çıkacaktır. Filmin yönetmen koltuğunda Shrek serisiyle de tanınan Andrew Adamson oturur.

25. Mad Max (Çılgın Max) – 1979 – IMDb: 7,0

Mad Max

Avusturalya’da distopyan bir şehirde ahlaki çöküş bütün hızıyla toplumu ele geçirirken, hırsızlık, cinayet, gasp gibi suçlar almış başını yürümüştür. Bunun nedeni ise enerji kıtlığı yaşanmasıdır. Şehirden uzak toplumlar hala kendi hallerinde sıradan hayatlar yaşarken, motosikletli çeteler tarafından rahatsız edilirler. Max adlı devriye polisinin ailesi ise bir çete tarafından vahşice katledilir ve olaylar başlar. Max için hayatının geri kalanı intikam demektir.

George Miller tarafından yönetilen film 1979 yılında Avustralya’da vizyona girer. 1980 yılında uluslararası dağıtımı yapılır ve başrol oyuncusu Mel Gibson bütün dünya tarafından tanınan bir isim haline gelir. İkinci filmde nükleer savaşlar sonucu yok olan bir Avustralya vardır. Max, petrolü koruyan ve insanlara ulaştıran bir çetenin korumasını üstlenir. Üçüncü filmde uygarlık tamamen çöker ama diğerlerinden farklı olarak karamsar hava yerini umuda bırakır. Kahraman Max, Bartertown’da hayatta kalan insanları korur. Bu filmin sürpriz oyuncusu ise Tina Turner’dır. Seri boyunca insanlık ilkelliğe doğru giden bir seyir izler. Serinin beşinci filmi, ufak bir değişiklik ile 2015 yılında çekilir; başrolde Mel Gibson yerine Tom Hardy vardır.

24. Blade (Bıçağın İki Yüzü) – 1998 – IMDb: 7,1

Blade

Hollywood’un en çok sevdiği karakterlerden biri de kuşkusuz vampirler. Geceleri kan emen, gün ışığına tahammülü olmayan bu yaratıklar her an her yerde tehlike saçabilirler. Yine bir Marvel kahramanı Blade, beyaz perdede. Filmin başrol oyuncusu Wesley Snipes, bu sefer aykırı bir vampir tiplemesi olmuştur. Sinema tarihinde siyahi vampir görmek neredeyse imkansızdır. Annesi Venessa, boynunda bir ısırıkla hastaneye kaldırıldığında doktorlar bu yaranın nedenini bulamazlar. Bütün uğraşlara rağmen Venessa hayatını kaybeder ancak bebeği yaşar. Annesini kaybetmiş Blade, bir gün vampirler ile hesaplaşmak üzere kendini eğitir. Artık yetişkin bir vampir olduğunda, intikamını alma günü gelmiştir.

Blade’in bir avantajı vardır. Yarı insan yarı vampir olması vampirlerin etkilendiği unsurlardan onu korur. Yani gündüzleri de rahatlıkla dışarı çıkabilir. Blade’in vampir genlerinden dolayı kana olan ihtiyacı ise bir panzehir ile karşılanır. Bu serüvende en büyük yardımcısı kendisi gibi vampirleri sevmeyen Abraham’dır. Blade’in vampirler ile olan savaşı başlar. Vampirler ise kendileri için tehdit oluşturan Blade’i yok etmelidirler. Blade bir yandan annesinin ölmediğine inanarak onu arar, annesi ile ilgili de Blade’i bekleyen bir sürpriz vardır.

23. Mission: Impossible (Görevimiz Tehlike) – 1996 – IMDb: 7,1

Görevimiz Tehlike

Belli bir yaşın üstündeki herkesin bir dönem televizyondan hatırladığı televizyon serisi Görevimiz Tehlike’nin sinema filmlerinde başrolü Tom Cruise kapar. Cruise’a Emmanuelle Béart, Kristin Scott, Jon Voight, Thomas,Ving Rhames, Jean Reno, Vanessa Redgrav eşlik eder. Brian De Palma ise yönetmen koltuğuna oturur. Ethan Hunt ve Jim Phelpsin devlet için zorlu görevleri yerine getiren bir timin önemli isimleridir. Ajanımız Hunt, korkusuz, cesur ve ataktır. Hunt, Prag’da gerçekleştirilen bir operasyonun başarısız olmasının ardından hainlik ile suçlanır. Şimdi zaman Hunt için adını temize çıkartma zamanıdır. Hunt bu konuda ancak birlikte çalıştığı insanlara güvenebileceğini bilir.

İkinci filmde ise başka bir ajanın çaldığı virüsün peşine düşer. Bu filmin oyuncu kadrosunda Anthony Hopkins, Thandie Newton, Dominic Purcell, Ving Rhames yer alır. Serinin üçüncü filminde, ajanlığı bırakıp gözlerden uzak bir yaşam yaşamaya başlayan Hunt’ı geçmişinin geride bırakmadığı görülür. Azılı bir suçluyu yakalanamamıştır ve bu görevi başarabilecek tek kişi ise Hunt’tır. Ving Rhames ve Philip Seymour Hoffman üçüncü filmin oyuncularıdır. Serinin dördüncü filmine gelince, bu sefer bütün ekip suçlanır. Hunt ve ekibi “Hayalet Protokol” adını verdikleri operasyona başlarlar.

22. Man in Black (Siyah Giyen Adamlar) – 1997 – IMDb: 7,3

siyah giyen adamlar

Konusu bir çizgi romana dayanan filmin başrollerinde Tommy Lee Jones ve Will Smith, yönetmen koltuğunda ise Barry Sonnenfeld var. Hükümet için çalışan gizli bir servisin ajanı olan K’nın  (Tommy Lee Jones) kendisine eşlik edecek bir ajana ihtiyacı vardır. N.Y.P.D.’de çalışan James Edwards (Will Smith), yeni ajan olarak seçilir. Edwards’ın ismi bundan sonra J olacaktır. Bilim kurgu, komedi ve aksiyon türlerinde olan film, ilk ajanın dünyayı uzaylılardan kurtarmasını işler. Daha önce çekilmiş uzaylı istilası filmlerine de eğlenceli göndermeler yapar. Ekibin üstün teknoloji ürünü silahları ve aletleri vardır.

Serinin ikinci filminde ajan K, görevi bırakıp inzivaya çekilir. Görevi bırakmadan hafızası silenen K, geçmişe dair yaptıklarını hatırlamaz. Ajan J ise görevinin başındadır. Yeni bir dosya üzerinde çalışırken, K’nın yardımına ihtiyacı olduğunu fark eder. Ajan K’nın tutukladığı mahkumlardan biri olan Boris, geçmişte geriye giderek K’yı öldürür. Ajan J’nin görevi ise, bu yıllara dönerek hem arkadaşını, hem de ortağını kurtarmaktır. Genç K, ajan J’yi dikkate almaz. Üçüncü film 3D teknolojisi ile beyaz perdeye çıkar.

21. Spider-Man (Örümcek Adam) – 2002 – IMDb: 7,3

Örümcek Adam

Marvel Comics’in süper kahramanı Örümcek Adam, Sony Pictures prodüksiyonu olarak sinemaya aktarılır. Peter Parker, okulda silik bir öğrencidir. Bir bilim gezisi sırasında, örümcek tarafından ısırılınca bütün hayatı değişir. Örümcek, laboratuvarda genetiği değiştirilmiş bir hayvandır. Bir anda Parker, olağanüstü güçlere sahip olur. Tıpkı bir örümcek gibi tırmanabilir. Annesi babası yıllar önce ölmüş olan Parker, amcası Ben Parker ve eşi May Parker ile birlikte yaşar.

Bir gün amcası gözlerinin önünde bir soyguncu tarafından öldürülür. Peter’ı derinden etkileyen bu olay, onu bambaşka bir dünyaya götürecektir; o artık Örümcek Adam’dır. Karşısında da çok güçlü bir rakip vardır. Norman Osborn, yeşil bir Goblin’e dönüşmüştür. Başrollerde Tobey Maguire, Willem Dafoe, Kirsten Dunst yer alır. Seri devam ettikçe Örümcek Adam maceradan maceraya girerek, kötüler ile savaşına devam eder. Örümcek Adam, çizgi roman olduğu zamanlarda Batman ile birlikte en çok bilinen karakterdir. Serinin başlangıcında, insanların bir örümcekten etkileneceği üzerine şüpheler olsa da, bir anda fenomen haline gelir.

20. Harry Potter – 2001 – IMDb: 7,5

Harry Potter

J. K. Rowling tarafından yazılan Harry Potter kitap serisi Warner Bros’un gözünden kaçmaz. Fantastik edebiyatın, en önemli eserlerinden biri olan kitap, sinemaya da aktarıldığında da sonuç değişmez, hem çocuklar hem de büyükler için sihirle dolu bir dünyadır. Harry, küçük yaşlarda anne ve babasını bir trafik kazasında kaybeder. Teyzesi, eniştesi ve kuzeni ile birlikte yaşadığı evde mutsuzdur. Bu evde Harry’ye kötü davranılır. Bir gün ardı arkası kesilmeyen mektuplar gelmeye başlar. Sonunda Harry’nin bütün geçmişi ve yetenekleri ortaya çıkar. Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu’ndan gelen bir adam ona bütün gerçekleri anlatır. Ailesi trafik kazasında değil, kötü büyücü Voldemort tarfaından öldürülmüştür.

Harry, şimdi ailesininde bir zamanlar okuduğu okula doğru çıkmalıdır. Minik Potter, ailesinin intikamını almak için çalışacaktır. Filmin ana karakteri Harry Potter’ı Daniel Radcliffe oynar. Kendisine Rupert Grint, Richard Harris, Maggie Smith, Emma Watson eşlik eder. Seri Harry Potter ve Felsefe Taşı, Harry Potter ve Sırlar Odası, Harry Potter ve Azkaban Tutsağı, Harry Potter ve Ateş Kadehi, Harry Potter ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı, Harry Potter ve Melez Prens, Harry Potter ve Ölüm Yadigârları: Bölüm 1, Harry Potter ve Ölüm Yadigârları: Bölüm 2 olarak devam eder.

19. Sherlock Holmes – 2009 – IMDb: 7,6

Sherlock Holmes

Sir Arthur Conan Doyle tarafından yaratılan dedektif kahraman, polisiye edebiyatın gelmiş geçmiş en önemli eserlerinden biriyken, sinema dünyası da bu hikayeye kayıtsız kalmaz. Yönetmenliğini Guy Ritchie’nin yaptığı filmin oyuncuları arasında Robert Downey Jr. ve Jude Law vardır. Holmes muhteşem zekası ile olayları çözme konusunda bir numaradır. Seri katil Lord Blackwood, Holmes ve Watson tarafından yakalandıktan sonra idam edilir. Asıl olaylar bundan sonra başlar. Blackwood, tekrar dirilerek daha büyük olaylara sebep olur. Holmes ve Watson ise tekrar Blackwood ile karşı karşıya gelir.

İkinci filmde Holmes’un karşısına ezeli rakibi Profesör James Moriarty çıkar. Bu kez hikaye İngiltere’nin sınırlarını aşar ve Fransa, Almanya ve İsviçre’ye ulaşır. Blackwood, her zaman Holmes’un bir adım önündedir ve Holmes’un en zeki olma özelliği geride kalır. Bu yeni seri Holmes karakterine daha modern bir çizgi çizer. Filmin en önemli özelliği Holmes rolünü oynayan Robert Downey Jr. ile Watson rolündeki Jude Law’ın hem oyuncu olarak kimyalarının hem de rollerine olan uygunluklarının kusursuz olmasıdır.

18. Lethal Weapon (Cehennem Silahı) – 1987 – IMDb: 7,6

cehennem silahı

Los Angeles polis departmanında görevli iki dedektifin maceradan maceraya atıldıkları film serisinde Mel Gibson ve Danny Glover başrolleri paylaşır. Richard Donner ise yönetmenliği yapar. İhtiyar kurt Roger Murtaugh (Glover), emeklilik hayalleri kurarken arkadaşının kızının öldürülmesiyle bu davanın peşine düşer. Martin Riggs (Gibson), yeni ortağıdır. Riggs, karısının ölümünden sonra bunalıma girmiş, intihar eğiliminde bir polistir. İkinci filmde ise, uyuşturucu örgütleriyle ilişkisi olan bir avukatın korunması gerekir. Bu iş çılgın ikiliye verilir. Üçüncü filmde ikilinin görevi, polis yeleklerini bile delebilen bir kurşun icat eden eski polis Jack Travis’in peşine düşmektir.

Dördüncü filmde emekli olmak isteyen polisleri başka bir sürpriz bekler. Çin mafyası ile başları belaya girer. Riggs ve Murtaugh, karakter olarak birbirlerinden taban tabana zıttır. Murtaugh’ın akılcılığına karşın, Riggs daha cesurdur ve tehlikeye atılmaktan çekinmez. İlk tanıştıklarında sürekli çekişen ikili, zaman geçtikçe birbirlerinin ailesi ve en yakın dostları olur. Birinci filmin başarısından sonra, ikinci filmin çekilmesine karar verilir ve Cehennem Silahı, seri film haline gelir.

17. Batman – 1989 – IMDb: 7,6

batman

Batman, 1989 yılında başlayan ve hiç bitmeyecek bir serüvendir. DC Comics’in Batman adlı çizgi romanından uyarlanır. Yönetmen koltuğuna sırası ile Tim Burton, Joel Schumacher, Christopher Nolan, Zack Snyder oturur. Batman ve Batman Dönüyor filmlerinde Michael Keaton; Batman Daima’da Val Kilmer; Batman & Robin’de George Clooney; Batman Başlıyor, Kara Şövalye, Kara Şövalye Yükseliyor’da Christian Bale; Batman v Superman: Adaletin Şafağı’nda Ben Affleck, Batman olur. Oyuncular değişir, yönetmenler değişir ama Batman hiç değişmez. Zengin bir ailenin çocuğu olan Bruce Wayne, anne ve babasının gözlerinin önünde öldürüldüğüne tanık olunca, kendini suçla mücadeleye adar. Gotham şehri, yozlaşmanın eşiğine gelmiştir. Bu süreçte en büyük desteği, anne ve babasının ölümünden sonra kendisine bakan Alfred’den alır.

Alfred, Bruce için sadece bir bakıcı değil, tüm ailesidir. Zamanla yarasa kıyafeti ile suçluların peşinden koşan bu adamı herkesin dikkatini çeker. Seri ilerledikçe yönetmenin çizgisine ve gelişen sinema tekniklerine bağlı olarak filmin arka planı da değişim gösterir. Tim Burton’ın gotik ve karanlık Gotham şehri, Nolan ile birlikte gökdelenlerin yükseldiği bir kente dönüşür. Film daha aydınlık bir atmosferde geçer. Tek bir unsur hiç değişmez; bu karizmatik karakter, her daim siyahlar içinde suçlularla savaşına devam eder.

16. Ice Age (Buz Devri) – 2002 – IMDb: 7,6

Buz Devri

Buzullar dünyayı kaplamaya başlarken, kahramanlarımız hayatta kalabilecekler mi? Çocukların olduğu kadar yetişkinlerin de favori filmlerinden buz devri, komedi animasyon türünün en güzel örneklerinden biri. Palamudunun peşinden dünyayı yerle bir eden Scrat, tabii ki herkesin favorisi olur. Her daim mantığı ile hareket eden dev mamut Manny, içindeki iyiliği ortaya çıkartmaya başaran kaplan Diego, dans etmeyi çok seven sakar Sid, Manny’nin eşi Ellie, küçük sıçanlar Crash ve Eddie, Manny ve Ellie’nin kızı Şeftali…

Diego, Sid ve Manny, buz devrinin başlangıcında, küçük bir bebeği ailesine kavuşturmak için çaba gösterirken iç dünyalarını da ortaya serer. Diego, önceleri Manny ve Sid’i tuzağa düşürmek istese de, Manny’nin kendisini kurtarmasından sonra, artık yeni dostlarının yanında yer alır. Birbirlerinden hiç ayrılmazlar. İlk bölüm hariç, serinin diğer filmleri hayvanların dünyasında geçer. Kahramanlarımız teker teker hayatlarını birleştirecek eşlerine kavuşur. Scrat ise palamudu için şekilden şekile girmeye devam eder; yassılır, düzelir, ezilir. Filmin en komik en komik unsuru olmayı sürdürür.

15. Saw (Testere) – 2004 – IMDb: 7,7

Testere

Psikolojik gerilim türündeki bu film ilk olarak 2004 yılında izleyicinin karşısına çıkar. Diğer bölümler ise birer yıl arayla seyirci ile buluşur. Yönetmenliğini James Wan’ın yaptığı film bir seri katilin hikayesini anlatır. Akıl almaz yöntemler ile insanları mahkum edip tuhaf bir maskenin ardında yaşarken, yaşamın anlamını anlamaları için zorlayan ve tutsaklarının çoğunu öldüren vahşi bir katil, kurbanlarına ölümcül oyunlar oynatır. İki adam, ayak bileklerinden zincirlenmiş bir şekilde uyanırlar. Birbirlerini hiç tanımamalarına rağmen, aynı katilin kurbanı olmuşlardır. Sadece bir kişi odadan sağ çıkmayı başarabilecektir; katilin oyununu oynamayı başarabilen.

Katilin ismi ise yöntemlerini açıkça ifade eder: Jigsaw. İkinci filmde katil, içlerinde peşine düşen dedektifin oğlunun da bulunduğu sekiz kişiyi bir odaya kapatır. Üçüncü filme gelince Jigsaw, ilerleyen kanser hastalığı nedeni ile oyunların yönetimini asistanı Amanda’ya bırakır. Jigsaw, ölümün eşiğinde olsa da yerini alacak birileri mutlaka çıkacaktır. Zekice yazılmış senaryosu, akıcı kurgusu, filmin gerilimine eşlik etmeyi başaran atmosferi ve sürpriz sonları ile Testere, kült korku filmleri arasında çoktan yerini aldı.

14. Ocean’s – 2001 – IMDb: 7,8

ocean's

Ocean’s Eleven, Ocean’s Twelve, Ocean’s Thirteen olarak devam eden seri bir hırsızlık örgütünün maceralarına odaklanır. Ama bu hırsızlar diğerlerinden farklıdır; zorlu ve büyük işleri tercih ederler. Danny Ocean, hapisten çıkmasının ardından büyük bir iş planlar. Terry Benedict’in Los Angeles’daki kumarhanelerinden 150 milyon dolar civarı para çalacaklardır. Burayı seçmelerinde Terry’nin Danny’nin eski karısı Tess ile çıkmasının da büyük rolü vardır. Filmin hareketli konusu kadar oyuncu kadrosunun da başarısına katkısı büyüktür. Serisi olan filmler içinde bu kadar yıldız oyuncuyu bir araya toplamayı başaran nadir serilerden biridir.

Danny Ocean karakteri ile seyircinin karşısına George Clooney çıkarken, Brad Pitt, Julia Roberts, Matt Damon, Andy Garcia, Casey Affleck, Scott Caan gibi oyuncular ile ana kast tamamlanır. Yönetmenliği ise Steven Soderbergh yapar. 2004 yılına gelince serinin ikinci filmi Ocean’s Twelve vizyona girer. Terry Benedict, çaldırdığı paranın peşindedir. Soygunun üzerinden üç yıl geçmesine rağmen hala öfkesi tükenmez. Ekip için başka bir süreç başlar. Ya parayı bulacaklar ya da hapse girecekler. Üçüncü filmin kadrosuna bir başka büyük oyuncu eklenir; Al Pacino. Bu seferki soygunun nedeni başkadır; kendi kumarhanelerini korumak. Ekip hem sahip oldukları kumarhanenin başındadır, hem de büyük bir soygun planlar.

13. Dollars Triology (Dolar Üçlemesi) – 1964 – IMDb: 8,0

İyi, Kötü ve Çirkin

Segio Leone’nin en çok bilinen film üçlemesi spagetti western türünün en iyi örnekleri arasındadır. Spagetti western, İtalyan yönetmen ve yapımcılar tarafından çekilen western filmlerine verilen addır. Üç filmlik serinin bütün bölümlerinde Clint Eastwood başroldedir. Fimlerin üçü de birbirinden bağımsız konular içerir. Seri Bir Avuç Dolar (1964), Birkaç Dolar İçin (1965) ve İyi, Kötü ve Çirkin (1966) filmleri ile oluşur. Bunların içinde en fazla bilineni İyi, Kötü ve Çirkin’dir. Bir Avuç Dolar, ismi film boyunca hiç açıklanmayan ‘Sarışın’ın içine düştüğü tuhaf durumu anlatır. Sarışın, birbirleriyle sürekli rekabet halinde olan iki aileyi kendi çıkarları için kullanır ve bu savaşın ortasında hayatta kalmayı başarır. Bir Avuç Dolar’da Monco (Clint Eastwood), arkadaşı Douglos Mortimer (Lee Van Cleef) ile suçluları yakalayıp aldıkları ödüller ile yaşamlarını sürdüren iki ödül avcısıdır.

Indigo adındaki suçlu hapisten kaçınca başına konulan on bin dolar ödül, iki ödül avcısının iştahını kabartır. Bilmedikleri tek şey ise Albay Douglas’ın intikam peşinde olduğudur. Serinin en çok tanınan filmi ise İyi, Kötü ve Çirkin’dir. Kanun kaçağı Tuco (Çirkin), Sarışın (İyi) ile birlikte kasaba kasaba dolaşırlar. Sarışın, gittikleri kasabalarda Tuco’yu adalete teslim eder, ödülü alırlar ve Tuco’yu asılmaktan kurtarır. İşler karışır ve olaylara Sentenza’da (Kötü) dahil olur.

12. The Terminator (Yokedici) – 1984 – IMDb: 8,0

Terminatör

1984 yılında ilki yayınlanan film Türkçe’ye “Yokedici” olarak çevrilmesine rağmen Terminatör olarak bilinir. Arnold Schwarzenegger’in en çok bilinen filmidir. Yönetmen ise James Cameron’dur. 2029 yılında büyük bir felaket meydana gelir. Dünya, insanların dünyası olmaktan çok uzaktır. Makineler dünyayı yönetirken, bir avuç direnişçi onlara karşı savaşır. Ancak makinelerin planı bir tek yaşanan güne ait değildir. Geçmişe gidip direnişin liderlerinden Sarah Connor’ı yok edeceklerdir. Böylece gelecekte daha büyük bir direniş başlatacak olan oğlu John’un da dünyaya gelmesinin önüne geçeceklerdir.

İkinci filme gelince, birinci filmde başarısız olan robotlar gelecekten gelerek bu sefer John’un peşinde düşer. John’u arayan bir tek robot yoktur. Başka bir robot, John’u kurtarmak için gelmiştir. Üçüncü filmde John henüz gelecek için ne kadar önemli olduğunun farkında olmadığı bir hayattadır ve peşinde yine makineler vardır. Artık annesi hayatta değildir. Dördüncü film kurtuluşun filmidir. Bir grup insan saklandıkları yerden çıkar ve makinelere karşı savaş açar. John Connor, direnişin başarılı olması için tek şanstır.

11. Pirates of the Caribbean (Karayip Korsanları) – 2003 – IMDb: 8,0

Karayip Korsanları: Siyah İncinin Laneti

Jack Sparrow, açık denizlerde sevimli, şımarık, nüktedan ve bir o kadar da başı beladan kurtulmayan bir kaptan. Karayip Korsanları’nın korkusuzca dolaştığı, maceradan maceraya atıldığı denizler, başka denizlere benzemez. Bu denizlerde gizemli yaratıklar, korkunç canavarlar ve onlarca tehlike vardır. İlk filmin oyuncu kadrosunda Johnny Depp, Geoffrey Rush, Orlando Bloom, Keira Knightley gibi ünlü isimler yer alırken, seri ilerledikçe Penélope Cruz, Javier Bardem gibi oyuncularda kadroya katılır. Deep ve Rush serinin bütün filmlerinde yer alırlar.

Bloom ve Knighley ise yerlerini diğer oyunculara bırakırlar. Yeteneği kadar yakışıklılığıyla da ünlenen Deep, bu filmde pis ve pasaklı bir korsan rolündedir. Karakterin oluşumu sırasında Deep’in de fikirlerinden faydalanıldığı bilinir. Bu güne kadar çekilen korsan filmleri içerisinde en başarılısıdır. Korsan filmlerinin gişede iş yapmaması ile ilgili inancı tersine çevirir. İlk filmin gördüğü ilgi üzerine serinin devam filmleri çekilir. Anlatım görsel efektler ve plastik makyaj ile güçlendirilir. İlk film ‘En İyi Erkek Oyuncu’ dahil beş dalda Oscar’a aday gösterilir.

10. Kill Bill (Kill Bill) – 2003 – IMDb: 8,1

kill bill

Standart bir Quentin Tarantino filminde yer alan her öğe Kill Bill’de de var; aksiyon, hız, dövüş, huzursuzluk. 2003 yılında Kill Bill: Volume 1, 2004 yılında Kill Bill: Volume 2 adlarıyla iki film olarak yayınlanan seri aslında tek film olarak çekilir. Daha sonra çok uzun olduğu için iki parçaya bölünür. Uma Thurman, Lucy Liu, David Carradine, Michael Madsen, Vivica A. Fox, Daryl Hannah, Sonny Chiba, Gordon Liu başrolleri paylaşır. Filmin ana karakteri Gelin, bir suikast timinin üyesidir. Timin başı olan Bill’den hamile kaldığını öğrenince kaçar ve başka bir adamla evlenmeye karar verir.

Düğün günü, Bill ve ekibi düğünü basar, herkesi öldürür. Gelin, yıllar sonra komadan uyandığında bebeğinin olmadığını fark eder. Bundan sonra intikam için yaşayacaktır. Gelin, ikinci filminde de intikamına devam eder. Senaryosunu da Tarantino’nun yazdığı filmi izlemek için ya bu türü ya yönetmeni çok sevmek gerekli. Tüyler ürperten sahneleri ile rahatsız edici bir havası var. Eleştirmenler tarafından sinemanın başyapıtlarından biri olarak nitelendirildiğini eklemekte fayda var.

9. Rocky – 1976 – IMDb: 8,1

Rocky 1

Altı filmlik seri Rocky Balboa’nın hayat hikayesini anlatır. Rocky Balboa’yı oynayan Sylvester Stallone, ilk filmin senaryosunu yazdıktan sonra yapımcı yapımcı dolaşır. Uzun arayışlar ardından filmin başrolünde kendisinin de oynamasını kabul eden bir yapımcı bulur. Senaryoya esin kaynağı olan olay Muhammad Ali ve Chuck Wepner arasında yapılan maçtır. Hiç kimse genç Wepner’a şans tanımaz, ancak Wepner son raunda kadar dayanmayı başarır. Rocky Balboa, bir yandan sıradan işlerde çalışırken diğer yandan da boks maçlarında dövüşür.

Dünya ağır boks siklet şampiyonu Apollo Creed ile karşılaşma şansı yakalayan Rocky için hayatının fırsatı doğar. Apollo karşısında gösterdiği başarı ile Rocky, bütün boks otoritelerini şaşırtır. Sıradan bir boksörün, dünyaca ünlü bir şampiyona dönüşmesi sırasında kendisine en çok destek olanlar ise karısı Adrian ve antrenörü Mickey’dir. Adrian rolü ile Talia, Mickey rolü ile Burgess Meredith, Apollo Creed rolü ile de Carl Weathers aynı filmi paylaşır. Ayrıca Butkus, Stallone’nin gerçek hayattaki köpeğidir. Spor konulu filmler arasında Oscar ödülüne layık görülen ilk filmdir.

8. Die Hard (Zor Ölüm) – 1988 – IMDb: 8,2

Zor Ölüm

New York şehrinde dedektif olan John McClane, Noel tatilini geçirmek için karısının yanına Los Angeles’a gelir. Karısı Nakatomi Plaza’daki yılbaşı partisini beklerken, bina Hans Gruber liderliğindeki teröristler tarafından ele geçirilir. McClane, karısı ile birlikte içerde rehin kalanları kurtarmak için mücadeleye başlar. Dedektifimiz, ikinci filmde Dulles Uluslararası Havaalanı’nın iniş sistemlerini kontrol altına alan teröristlere karşıdır. Seri boyunca teröristler ile uğraşan John McClane, artık bu konuda uzmandır. Aksiyon filmi karakterlerinin birçok klişesini taşır; sorunlu, başına buyruk, gözüpek.

Kahraman dedektif, film boyunca yaralanır, yorulur. Özellikle ilk film çekildiği yılla birlikte değerlendirilse serinin en başarılı filmi sayılır. John McClane rolü ile seyircinin karşısına çıkan Bruce Willis için ismi anılınca akla ilk gelen filmdir. Bonnie Bedelia ise McClane’in karısı Holly Gennaro McClane rolündedir. Serinin beşinci filminde ise artık kahramanımız terörist gruplarda baş edebilmesiyle ün salar ve Rusya’da doğru yola çıkar, bu sefer işin içinde oğlu da vardır.

7. Back to the Future (Geleceğe Dönüş) – 1985 – IMDb: 8,5

Geleceğe Dönüş

Bilim kurgu, komedi ve macera türündeki seri üç filmden oluşur. Michael J. Fox’un Marty McFly, Christopher Lloyd’un Emmett Brown olarak rol aldığı serinin yönetmenliğini Robert Zemeckis, yürütücü yapımcılığını Steven Spielberg yapar. Marty, seksenlerdeki tipik Amerikan gençliğini temsil eder. Rock’n Roll düşkünü, düzensiz, yaramaz ve dağınıktır. Brown ise bilimsel araştırmalarının peşindedir. Çılgın profesör Emmett Brown, zamanda yolculuk yapmayı sağlayan bir makine icat eder. İlk denemeyi köpeği Einstein ile yapan doktor, köpeğini geleceğe gönderir.

Araba geldiğinde Einstein’ın boynuna taktığı saate bakan doktor, bir dakikalık farkı görünce başarılı olduğunu anlar. Marty, zaman yolculuklarına başlar. Makinenin en büyük sıkıntısı ise plütonyum ile çalışmasıdır. Brown, plütonyumu ise bir grup teröristi bomba yapma vaadi ile kandırıp almıştır. Teröristler bu sırada doktorun peşine düşer. Bu yolculuklar sırasında ikilinin başına gelmeyen kalmaz. Plütonyumun olmadığı zamanlarda, yıldırımdan elde ettikleri enerjiyi kullanırlar. Marty, zaman yolculukları sırasında birçok değişikliğe yol açar. İlk film 1985, ikinci 1989, üçüncü 1990 yıllarında vizyona girer.

6. Alien (Yaratık) – 1979 – IMDb: 8,5

Yaratık

Yönetmenliğini Ridley Scott’ın yaptığı korku, gerilim, bilim kurgu türlerindeki serinin ilk filmi gişede büyük başarı yakalayınca devam filmlerinin çekilmesine karar verilir. İlk filmde başrollerde  Sigourney Weaver, Tom Skerritt, John Hurt izleyicinin karşısına çıkar. Yaratık karakterinin tasarımını, H.R. Giger yapar. Yaratıklar, zeki değildir, bütün yaşam amaçları üreme üzerine kurulur. Hikaye Nostromo adlı kargo gemisinin görevini tamamlamasının ardından Dünya’ya doğru yola çıkması sırasında başlar. Gemideki yedi mürettebatın beş erkek, ikisi kadındır. Yakın bir gezegenden yaşam belirtileri olduğuna dair sinyal alan ekip, o yöne doğru hareket eder. Değişik bir yaşam formuna ait yumurtaları bulurlar, ancak bu yaratıklar zekaları ile hareket etmezler. Tek amaçları üremek ve çoğalmaktır.

İlk filmin karakterlerinden olan Ellen Ripley (Sigourney Weaver) Nostromo’dan canlı kutulan tek kişidir. Uzun süredir uyumakta olduğu uykusundan uyandırılır. Yaratıkların bulunduğu gezegende artık insanlar yaşar. Ancak uzun süredir bu koloni ile olan iletişimin kesildiğini öğrenir. İkinci filmin yönetmen koltuğunda James Cameron, oyuncu kadrosunda ise Sigourney Weaver, Bill Paxton, Michael Biehn, Paul Reiser, Lance Henriksen var. Serinin üçüncü filmi David Fincher tarafından yönetilir. Bütün serinin en farklı ve felsefesi en derin filmi olarak tanımlanır. Dördüncü filmi Jean-Pierre Jeunet yönetir.

5. Indiana Jones – 1981 – IMDb: 8,5

Indiana Jones

Harrison Ford denince akla Indiana Jones, Indiana Jones denince akla Harrison Ford gelir. 1981 yılında başlayan seri Steven Spielberg yönetimiyle beyaz perdeye yansır. Hikayenin yaratıcılarından biri de George Lucas’tır. Bu ikilinin olduğu yerde macera ve aksiyon olmaması ise tuhaf olacaktır. Arkeolog Dr. Indiana Jones, kutsal emirlerin sırlarını bulmak için yola çıkar. Karşısına Hitler’in askerleri çıkacaktır. Nepal’den Kahire’ye kadar uzanan olaylar dizisi başlar. Dr. Jones, alanının en iyilerinden biridir ve  aynı zamanda üniversitede ders verirken engin bilgisi ile devletin ve hazine avcılarının bir numaralı danışmanıdır. Görülmeyeni görme, çözülmeyeni çözme konularında üstüne yoktur. Tabii ki serinin bütün filmlerinde Jones’un galip geldiğini tahmin etmekte zor değil.

Bütün filmler kurgusal tarihi olaylar etrafında mistik, mitolojik ve dini ögeler içerir. Film serisi çoğu insan için o güne kadar çok uzak bir kavram olan arkeolojiyi sevdirmesiyle de ünlüdür. 1981 yılında çekilen Kutsal Hazine Avcıları’nı, 1984’te Kamçılı Adam, 1989’da Son Macera izler, 2008’de ise Kristal Kafatası Krallığı ile tekrar sevenleri ile buluşur. Seri, sinemanın dışına taşarak televizyon dizilerine, çizgi romanlara ilham kaynağı olur.

4. The Matrix – 1999 – IMDb: 8,7

matrix

Larry ve Andy Wachowski kardeşlerin senaryosunu yazıp yönettiği üç serilik film gerçek ve gerçek dışı arasında gidip gelir. Bilgisayar yazılımcısı olan Thomas Anderson, iş dışındaki zamanlarında Neo takma adıyla hackerlık yaparken, Trinity ve Morpheus ile tanışır. Yaşadığı dünyanın sanal olduğu gerçeği ile baş başa kalan Neo, makineler tarafından uyutulan insanları kurtarmak için Matrix’e dönmek zorundadır. Matrix, gerçek dünyanın simülasyonudur. Yapay zeka ve insanlar arasında savaş başlamıştır. Film mitolojik ve dinsel öğelere göndermeler yaparken, temel fikrini Jean Baudrillard’ın Simülakrlar ve Simülasyon kitabında geçen teorilerinden alır.

Filmde Neo’yu Keanu Reeves, Morpheus’u Laurence Fishburne, Trinity’yi Carrie-Anne Moss oynar. İlk film ile birlikte oldukça fazla bir kitleye ulaşır ve gişede çok başarılı olur. Sanal dünya ve gerçeklik üzerine pek çok tartışmanın da kapısını açar. Filmde kullanılan uzun, deri pardösüler moda haline gelir.  Serinin birinci filmi ‘En İyi Ses Kurgusu’, ‘En İyi Ses Miksajı’, En İyi Görsel Efekt’, ‘En İyi Film Kurgusu’ dallarında Oscar ödülü almaya hak kazanır. Derin felsefesi ile izlenmesi gereken seri filmler listesinin başlarında gelir.

3. Star Wars (Yıldız Savaşları) – 1977 – IMDb: 8,7

Yıldız Savaşları: Yeni Bir Umut

George Lucas tarafından yönetilen serinin ilk filmi 1977 yılında yayınlanır. En iyi film serileri denilince ilk akla gelendir. Star Wars serisini sadece film olarak düşünmek neredeyse imkansızdır. İlk üç film üç yıl arayla çekilir. On altı yıl sonra ise serinin öncül filmleri devam eder. Ortaya tüm dünyada hayranları olan fenomen bir seri çıkar. Serinin ilk çekilen filmi olan Yıldız Savaşları filminin ismi, daha soran diğer filmlerle karışamaması için Yıldız Savaşları: Yeni Bir Umut olarak değiştirilir. Serinin sırası ise filmleri ise Gizli Tehlike, Klonların Saldırısı, Sith’in İntikamı, Yeni Bir Umut, İmparator, Jedi’nin Dönüşü, Güç Uyanıyor’dur. Ayrıca seriden bağımsız olan Rouge One: Bir Star Wars Hikayesi ise serinin tek bağımsız filmidir.

Karanlık tarafta bulunan Sithler ile aydınlık tarafın savaşçıları Jediler’in mücadelesi üzerine kurulan Star Wars’ta, ‘Güç’ evreni çevreleyen enerjinin adıdır. Taraflar arası geçen karakterlerde vardır. Darth Vader, tabii ki bunlardan en ünlüsü, serinin en çok sevilen kötü karakteridir. Darth Vader aynı zamanda, sinema dünyasının da en çok sevilen kötüleri arasında yer alır. Star Wars filmlerini değerlendirirken, sadece bir sinema filmi serisi olduğunu söylemek zor. Film, koleksiyonerleri olan, oyuncakları, t-shirtleri, kupaları, çantaları basılan, müzayedeler düzenlenen, milyonlarca fanı olan bir yapıttır.

2. The Lord of the Rings  (Yüzüklerin Efendisi) – 2001 – IMDb: 8,8

Yüzüklerin Efendisi

J.R.R. Tolkien’in Aynı adlı romanından uyarlanan filmin yönetmen koltuğunda Peter Jackson oturur. Görsel efektler ile güçlendirilmiş savaş sahneleri ile muhteşem bir seyir keyfi sunan serinin her bir filmi üç saat civarında sürer. 2001 yılında Yüzük Kardeşliği, 2002 yılında İki Kule, 2003 yılında ise Kralın Dönüşü vizyona girer. Orta Dünya’ya felaketten ve kandan başka bir getirisi olmayan güç yüzüklerinin sonuncusu amcası ölünce Frodo’ya kalır. Yüzük, Sauron’un eline geçmeden önce yok edilmelidir. Ancak, bir tek yerde yok edilmesi mümkündür; Mordor. Frodo ve arkadaşları Orta Dünya’yı felaketten kurtarmak için yola çıkarlar. Elfler, insanlar ve Hobbitler de birleşerek yola çıkar ve yüzük kardeşliği kurulur.

Gandalf, grubun en büyük yardımcısıdır. Yüzük o kadar kudretlidir ki, etkisi altına girmemek neredeyse imkansızdır. Ana temalarını dostluk, özgürlük, güven, iyi ile kötünün savaşı gibi konular oluşturur. Serinin ikinci filminde kahramanlarımız birbirinden ayrılır. Frodo ve Sam yola devam ederler. Yolda kendilerin takip eden Smeagol’un farkına varırlar ve tuzak kurarak onu yakalarlar. Kralın Dönüşü, yüzüğün artık Hüküm Dağı’na ulaştığı bölümdür. Orta Dünya’nın kaderi bu bölümde çizilir. Filmin başrollerinde  Elijah Wood, Liv Tyler, Orlando Bloom, Viggo Mortensen, Hugo Weaving, Cate Blanchett, Christopher Lee gibi isimler yer alır.

1. The Godfather (Baba) – 1972 – IMDb: 9,2

Baba 2

Sadece seri filmler arasında değil, tüm zamanların da en iyi filmleri arasında bulunan Baba filmi, Mario Puzo’nın aynı romanından uyarlanır. Yönetmen koltuğuna ise Francis Ford Coppola oturur. Başrollerde bulunan Marlon Brando ve Al Pacino’ya, James Caan, Diane Keaton, Robert Duvall gibi isimler eşlik eder. Üç filmlik seri, New York’ta Sicilyalı bir mafya ailesinin hikayesini konu alır. İlişkide oldukları politikacılar ve kanun insanları sayesinde gittikçe büyürler. Don Vito Corleone uğradığı suikastın ardından işleri yönetemeyecek duruma gelir, bu yüzden ailenin başına oğullarından birinin geçmesi gerekir. Savaş gazisi olan Michael ise, uzun süredir uzak durmaya çalıştığı aile işlerini üstlenir.

Baba filmi salt bir mafya filmi olmanın ötesine geçer. Aile ilişkileri, dönemim bunalımları, gelenekler üzerine de eğilir. Baba Don Vito aile geleneklerine bağlı, muhafazakar bir figür çizer. Michael ise daha yenilikçidir. İkinci film ise Michael Corleone ve Don Corloene ekseninde döner. Michael, aile işlerinin iyice başına geçerken, baba Vito Corleone’nin bir mafya liderine dönüşmesi flashbacklerle anlatılır. Üçüncü filmde de Michael’in ailesini suç dünyasından çıkartma ve iş dünyasına adapte etme çabaları vardır.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *